Ferenc Molnar kitaplarını, Ferenc Molnar sözleri ve alıntılarını, Ferenc Molnar yazarlarını, Ferenc Molnar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gereb başını önüne eğdi. Ona kabalık edeceklerini, kovacaklarını biliyordu, ama böyle sessiz, böyle küskün bir havayla karşılanacağını hiç ummamıştı. Hani bayılıncaya kadar dövselerdi onu, böyle oturmazdı içine. Çok üzgündü.
Boka aklı başında bir çocuktu, ama insanların birbirine hiç benzemediğini, çeşitli yaradılışlara sahip olduklarını, bunu ancak nice acı deneyimden sonra öğrenebileceğimizi daha bilmiyordu.
Kendi dünyalarında “vatan” uğruna savaşan çocuklara ve bu uğurda ölen tüm çocuklara selam olsun!
Kitabın konusu: Başta Nemecsek ve Boka olmak üzere bir grup çocuğun “ arsa” dedikleri yeri korumak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
Bokanın küçük yaşta yaptığı ustaca savaş stratejisini, ileri görüşlülüğünü; Barabas’ın keskin nişanlarını; Kolnay’ın sadakatini; Gereb’in azmini; ve en önemlisi Nemecsek’in vatanı için ölüm döşeğinden kalkıp bu uğurda ölmesini Yazar gözler önüne getiriyor.
Okuması çok keyifli, dili çok sade, betimlemeleri adeta gözde canlanan küçük tatlı bir eser. Arada Macun Derneği üyelerinin kendi aralarındaki atışması kitaba renk katmıştı. Kitabı çok beğendim okumanızı tavsiye ederim :)
Düşma görülmedikçe en küçük şey bile korku verir onlara, ama ilk mermi kulaklarının dibinden geçsin hele, birden yüreklenir, ölüme koştuklarını bile unuturlar.
Arsa... Eyy, dağlarda, ovalarda yaşayan, bir adımda ucu bucağı görünmez tarlalara ulaşabilen güçlü, kuvvetli, sağlıklı çocuklar! Siz ki güzelim mavi göğün altında yaşamaya, sonsuz uzaklıklara alışkınsınız. Siz ki devasa apartman blokları arasında yaşamak zorunda değilsiniz. Büyük kent çocuğu için boş bir arsa ne demektir bilebilir misiniz? O çocuklar için arsa, ova demek, kır demek, bozkır demektir. Çürük tahta perdelerle, göklere yükselen apartmanlarla sınırlanmış küçücük bir toprak parçası, o çocuklar için sonsuzluk ve özgürlük demektir...
İnsanların birbirine hiç benzemediğini, çeşitli yaradılışlara sahip olduklarını, bunu ancak nice acı deneyimden sonra öğrenebileceğimizi daha bilmiyordu.
Ey güzel, sağlıklı ova çocukları; siz ki kendinizi kırda, sonsuz düzlükte, adına "gökyüzü" dedikleri bu güzel, büyük, mavi cam fanus altında bulmak için yalnızca birkaç adım atmaya gereksiniminiz var; siz ki büyük uzaklıklara, geniş ufuklara bakmaya alışkınsınız; siz ki yüksek yapılar arasına zincirlenmiş olarak yaşamıyorsunuz; siz bir Peşte çocuğu için boş bir arsanın ne demek olduğunu bilemezsiniz. Peşte çocuğunun ovası, kırı, düzlüğü hep budur. Onun için sonsuzluğu, özgürlüğü bu anlatır. Bir yanından köhne bir tahtaperdeyle sınırlanan, öteki yanlarında büyük yapı duvarları göklere doğru yükselen küçük bir toprak parçası. Şimdi artık Pâl Sokağı'ndaki Alan'da, kiracılarla dolu, dört katlı büyük bir apartman somurtuyor ve bu insanlardan belki hiçbiri, bu küçük toprak parçasıyla birkaç zavalı küçük Peşte çocuğunungençliği arasındaki ilgiyi bilmiyor.