Feridun Fazıl Tülbentçi, (1912 - 6 Ağustos 1982): Yazar. İstanbul'da doğdu. Babası Yüzbaşı Hasan Fazıl Bey Çanakkale Savaşında şehit düştü. Vefa Lisesini, Yüksek Ticaret Mektebini bitirdi. Basın yayın Genel Müdürlüğünde (1943-1949), Ulus, Vatan, Cumhuriyet, Hürriyet gazetelerinde (1949-1959) çalıştı. Ankara Radyosunda tarih programları hazırladı. İstanbul Radyosunda danışmanlık ve program müdürlüğü yaptı. İstanbul'da öldü.
Tülbentçi önce şiir yazdı; şiirlerinin çoğu Varlık dergisinde çıktı (1933-1935). Sonra tarihî romanlara yöneldi.
Sultan Süleyman, Topkapı Sarayı'nın Marmara denizine ve aynı zamanda Boğaz'a nazır, geniş mermer balkonundan Üsküdar sırtlarına düşen akislerini seyrettikten sonra söylendi :
— Cennet gibi şehir!
Daha önceden Turgut Reis adına çok eser okudum. Kendisini çok fazla anlattım belki ama ne yapalım, bizde büyük insanları hep öncelerden çıkarmışız. Anlatım kötü olmadığı için biraz gene fırsatını bulmuşken kendisinden bahsetmek istiyorum.
Çocukken Preveze ile kendisini tanıdığımız, Dragut – Dragon benzetmelerinin defalarca yapıldığı bir insan, Amiral Turgut Reis.
Çocukluğu, yükselişi, savaşları, mücadeleleri, esirliği (Halikarnas Balıkçısı yani Cevat Musa Şakir Kabaağaçlı çok güzel anlatır özellikle esaret yıllarını) ve donanma komutanlığından ölümüne kadar her özelliğiyle büyük bir kişilik. Özellikle vefatında çok büyük acı vardır benim için. Onca zaferin ardından Malta Kuşatmasında ağır yaralanması ve o kuşatmada başarısız olmamız ve vefatı bana çok tesir etmiştir. Batı kaynaklarında halen Dragut olarak anılmaktadır. Ne diyelim? Allah mekanını cennet etsin.
İyi bir kitaptı. Hepimize mutlu sabahlar, keyifli okumalar dilerim. Değerli büyüklerimizin ruhu şad olsun. Esen kalın efendim..
Mutlu Günler!
2020 yılında 17 Ekim'de Feridun Fazıl Tülbentçi okumuştuk. 18 Ekim 2022'de ise yeni bir kitabıyla kendisini okumuş bulunduk. Güzel bir denk geliş oldu. Hoşuma giden, beni kendine çeken bir anlatım vardı. Yine karşıma çıkınca ben de başlayayım dedim. Yalnız, yazarı okumak için biraz tarihe ilginiz olmalı, yoksa sıkabilir. Rahmetlinin anlatım dili biraz değişik ama alışınca da güzel geliyor.
Hitap ettiği kitle için tam olarak çocuklar veya yetişkinler diyemiyorum lakin bunun sebepleri çok başka. Misalen çocuğuna tarih sevgisi aşılamak isteyen, bilinçli yetişsin diyen biri yaşına göre okutabilir yahut önce kendisi okuyup sonra masal tadında anlatabilir. Çocuklar Pamuk Prenses ve Sindirella dışında da masallar olduğunu bilmiş olurlar.
Türk Tarihinin ilk dönemlerinden başlayarak Oğuzlar, Selçuklar, Anadolu Akınları üzerinden kısa kısa anlatılan hikayeleştirilmiş efsaneler bütünü olarak uzun bir tanım yapacağım kitap için. Oldukça etkileyici hikayeler olduğu gibi anlatım da çok içten ve etkileyici. Zamanında Abdullah Ziya Kozanoğlu gibi yazar da kendinden bir şeyler katarak biraz milliyetçilik aşısı yapmış. Okurken rahatsız edici bir durumla karşılaşmadım.
Hepimize iyi okumalar dilerim..
Ben kitabın arka kapağında yazan tanıtım yazısına kanarak kitabı alıp okudum; alternatif daha iyi kitapların olduğunu da söylemem gerek: fakat kurgu üzerinde biraz uğraşarak bu kitaptan 2-3 bölümlük film yapılacağını ve özellikle bazı karakterlerin (istihbarat elemanları mesela Sinan Bey gibi) çok başarılı kurgulandığını söylemem gerek. Fazla abartmamak da lazım. İyi okumalar.
Kitap hakkında daha detaylı inceleme blog sayfamda, okuyabilirsiniz:
hknkr.com/kitap-yorum-145...