Fethiye Çetin

Fethiye ÇetinAnneannem yazarı
Yazar
8.9/10
108 Kişi
422
Okunma
14
Beğeni
2.662
Görüntülenme

Hakkında

Fethiye Çetin, (d. 1950 Maden, Elazığ) İstanbul Barosu İnsan Hakları Yürütme Kurulu üyeliği ve Azınlık Hakları Çalışma Grubu sözcülüğü yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazıları çıkmış, son olarak da Ermeni Tehciri'ni yaşamış anneannesinin hayatını anılar şeklinde ve 'Anneannem' ismi altında kitaplaştırmış İstanbul Barosu'na kayıtlı bir avukattır. Elazığ'ın Maden ilçesinde doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Mahmudiye, Maden ve Elazığ'da tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Halen İstanbul'da yaşamaktadır. Kitap, 1904 yılında bugünkü Elazığ'ın Kovancılar ilçesine balı Ekinözü köyünde, veya eski adıyla Habab köyünde Heranuş Gadaryan olarak dünyaya gelmiş anneannesi Seher hanımın, 1915 olaylarını 10 yaşında bir çocuğun gözüyle yaşayışını, Çermik zaptiye karakolu komutanı Hüseyin Onbaşı ve karısı Esma hanım tarafından evlat edinilerek Seher ismiyle büyütülüşünü anlatmaktadır. Aynı süreçte, erkek kardeşi Horen de, Karamusa köyünden Hıdır Efendi tarafından alınır ve Nahırcı Ahmet adıyla çobanlık yapmaya başlar. Geriye dönük olarak aile tarihçesi çıkarılmakta, Heranuş Gadaryan'ın babasının Hovannes Gadaryan, annesinin aynı köyden İsguhi Arzumanyan, baba tarafından dedesi Hayrabed Efendi'nin ve kardeşi Antreas Gadaryan'ın Palu, Ergani-Maden ve Kiğı'da tanınan eğitimciler oldukları anlatılmaktadır. Heranuş 1913 yılında okula başladığında babası ve iki amcası para kazanmak için Amerika'ya giderler. 1915 olaylarıyla bu çerçeve içinde karşılaşırlar. Heranuş, Seher olduktan sonra, yeni kimliğinin nüfus kayıtlarına göre teyzesinin oğlu olan Fikri (Fethiye Çetin'in dedesi) ile evlendirilir. Bu arada I. Dünya Savaşı bitmiş, baba Hovannes Gadaryan Suriye'de 1920'de karısı (Seher'in annesi) İsguhi'yi ve onun kızkardeşi Diruhi'yi, 1928'de de Halep'te oğlu (Seher'in erkek kardeşi) Horen'i bulmuş ve Amerika'ya götürmüştür. Küçük kardeşi 1915'de 5 yaşındaki Hırayr ise, anlaşıldığı kadarıyla, Hovannes Gadaryan'ın hanesi içinde tehcir yollarında ölen tek fert olmuştur. Hovannes kızı Heranuş'u (Seher) da bularak mektup ve onlara katılması için para da yollar, ancak Seher bu aşamada artık evlidir ve gitmez. Bu arada bir akraba da, Seher'in küçük teyzesi Siranuş, Siverekli bir Kürt ile evlenmiştir. Tehcirden alınarak evlat edinilen başka kimselerin hikayeleri de anlatılır. Geniş anlamda aile fertlerinden tehcirde ölenlere atıfta bulunulur. Fikri ve Seher'in 4 çocuğu olur. Sabahat, Zehra, Fethiye Çetin'in annesi Vehbiye ve sonradan milletvekili olacak dayısı Mahmut. Mahmut dayısı nüfus kayıtlarında annesi için yer alan 'dinsiz' ibaresin nedeniyle askeri okula giremez. Çocuklar büyüdüklerinde ailenin Amerika'daki Ermeni kanadıyla Horen vasıtasıyla haberleşilmeye başlanır. Mahmut dayısı Amerika'dan gönderilen para ile tahsil için oraya gider gelir. Bu arada Hovannes ve İsguhi'nin Amerika'da iki çocuğu daha olmuştur. Olaylara bakış açısı ve tavırlarından ötürü 'Türk oğlu Türk' olarak niteledikleri Mahmut dayı ile aralarında anlaşmazlıklar doğar ve, anlaşıldığı kadarıyla, Mahmut dayının isteğiyle ailenin Amerika'daki Ermeni kanadı ile irtibat kesilir. Mahmut dayının 5 vakit namaz kılması ailenin Ermeni fertlerini rahatsız etmiştir. Hovannes Gadaryan 1965'de, Horen Gadaryan 1992'de ölür. Bu irtibatı Fethiye Çetin 80'li yıllarda, önce New York'ta bulunan ve telefon rehberinde bir Gadaryan bulan bir arkadaşı vasıtasıyla bir süre kurar. Sonra da anneannesinin 11 Şubat 2000'de Agos gazetesinde yayınlanan ölüm ilanına ilişkin olarak Fransa'da Ermenice yayınlanan Haraç gazetesinde (gayet menfi ve Fethiye Çetin'i küçümseyen tavır ve yorumlar içerecek şekilde) yayınlanan bir haberi görmüş olan ve kendisi de Habablı ve Gadaryanlarla akraba olan Başekiskopos Mesrop Aşçıyan kanalıyla bağlantı tekrar kurulur ve ABD'de yaşayan akrabalarını ziyaret eder.
Unvan:
Avukat, yazar
Doğum:
Elazığ, Türkiye, 1950

Okurlar

14 okur beğendi.
422 okur okudu.
3 okur okuyor.
146 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
''Kötülük yaşayandan gelir, ölülerden değil.''
Sayfa 57 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
.... yüreğimin derinliklerinde bir yerlerim sızım sızım sızlıyor.
Sayfa 7 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"Kötülük yaşayandan gelir, ölülerden değil."
Sayfa 56 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kadınlar her yerde şiddet yaşıyorlar. Kadınların milliyeti yok gerçekten. Ben bunu yaşadım. Birisi imdat diye bağırdıktan sonra hangi dilde bağırdığının ne önemi var ki?
Sayfa 202Kitabı okudu
Edebi Hırsızlık
Mahkeme Elif Şafak'ın intihal yaptığına hükmetmiş. Bunda şaşıracak bir şey yok ama bu edebi hırsızlığın arkasında durup Elif Şafak'a destek için 130 yazar imza toplamış. Başka hiçbir ülkede hırsızlık bu kadar normalleştirilmez ve hırsızlar da bu kadar sahiplenilmez. Gel de şimdi bu yazarların kitaplarını bundan sonra gönül rahatlığıyla oku. Ya bunlar da bir yerlerden intihal yapmışlarsa. En iyisi yabancı edebiyattan devam. En olmadı Rus klasiklerini tekrar okumak daha iyi gözüküyor. Destek veren yazarlardan bazıları:
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
Oya Baydar
Oya Baydar
Latife Tekin
Latife Tekin
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Murathan Mungan
Murathan Mungan
Fethiye Çetin
Fethiye Çetin
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Murat Gülsoy
Murat Gülsoy
serbestiyet.com/haberler/orhan-...
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
113 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Anneannesinin Ermeni kökenli olduğunu oldukça ileri bir yaşında öğreniyor Fethiye Çetin, ve tabii ki çok şaşırıyor. Düşünsenize, aile içinde hiç konuşulmayan bir sır var, ve ölümünün yaklaştığını hisseden anneannesi tarafından, bir ümit belki akrabalarını bulabilir düşüncesi ile, birinci ağızdan torununa aktarılıyor. Heranuş ya da diğer adıyla
Anneannem
AnneannemFethiye Çetin · Metis Yayınları · 2004363 okunma
113 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
1915 Yılı Tüm Korkunçluğu ile Çökmüştü Ailemizin Üzerine
Edebi bir romandan ziyade yaşanmış olaylara dayalı bir günlük gibi olduğunu öncelikle belirtmek gerek. Anlatımı oldukça sade ve açık, bu kadar düz ve sade olmasına rağmen tüm anlatılanların gerçek olduğunu düşününce çok daha dokunaklı oluyor. Kitapta dendiği gibi: “Biz burada Richard olmuşuz; Deborah olmuşuz, Nancy, Sylvia olmuşuz, Virginia olmuşuz. O da orada kalmış, Fethiye olmuş, Mahmut olmuş ve 1915 yılı bir kez daha tüm korkunçluğu ile çökmüştü ailemizin üzerine.”
Anneannem
AnneannemFethiye Çetin · Metis Yayınları · 2004363 okunma
113 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
İnsanın sevdiklerini kaybetmesi nasıl bir duygudur? Kaybedip bir daha izine bile rastlayamamak? Anne, baba, kardeş, amca, kuzen, dede, anneanne, babaanne, dayı. Birini kaybedince nasıl da üzülür insan. Peki ya onlardan koparılıp, yabancı birileri, yabancı bir dil, din, külturle büyümek zorunda olmak? Başka bir isimle, kimlikle bir başkası olmaya zorlanmak? Yıllarca bu acılarla yaşamak. Yıllarca özlemle yaşamak. Aceba öldüler mi? Yaşıyorlar mı? Neredeler? Ya da nerede öldurulduler/ölduler? İnsan gördüğü onca vahşete rağmen delirmedende yaşayabiliyor ama acı icinde, ozlemle hep eksik kalarak. İçlerine gömüp sakladıkları onca acı hatıralarla sır gibi sakladıkları acılar, kimlikler ve geçmişleriyle kim bilir kaç tane anneanne, babaanne, dede aramızda sessizce yaşayıp göçüp gidiyor. Kitap Avukat Fethiye Çetin'in çok sevdigi Seher ama asıl adı Heranuş olan anneannesinin anılarının anlatımlarıyla oluşmuş. Heranuş'un bir dilegi bir temennisi vardı anarken geçmisi boyle anardı. "O Günler Gitsin Bir Daha Gelmesin".
Anneannem
AnneannemFethiye Çetin · Metis Yayınları · 2004363 okunma