Feyza Hepçilingirler, (d. 26 Ocak 1948, Ayvalık), Türk yazar.
Ayvalık ve İzmir'de ilköğretimini ve liseyi bitiren Feyza Hepçilingirler, 1971 yılında İstanbul Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde yüksek öğrenimini tamamladı. Bir süre İzmir'de çeşitli okullarda öğretmen ve öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1983 yılında 1402 sayılı Sıkıyönetim yasasıyla görevinden alınarak Karadeniz Üniversitesi'ne atandı, ancak 1402 sayılı yasayı protesto etmek için istifa ederek İzmir'e geldi. 1992 yılına kadar özel dersanelerde çalışmasının ardından İstanbul'a yerleşti. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak bulunmaktadır. Hepçilingirler, 1963 yılında çeşitli dergilerde evlilik öncesi adı olan Feyza Baran olarak şiir yazarak edebiyat çalışmalarına başladı. Yazdığı öykü ve romanları kitaplaştırılan Hepçilingirler, birçok ödül aldı. Halen çeşitli dergilerde ve Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Bir insanın Türkçeyi iyi bilip bilmediğinin ölçütü olarak noktalı virgülü gösteriyordu Melih Cevdet. "Bu işareti yerli yerinde kullanamayan insanın Türkçe bilgisinden şüphe edin." diyordu.
Öyle kurallarla, buyruklarla yönetmeyecekti bu kursu. Bugüne dek derslerde öğrettikleri, çocukların yazmak konusundaki isteğini kırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Konuyu önceden belirlemelerini istemelerle, ana duygu/ ana fikir diye tutturmalarla, "serim-düğüm-çözüm" ya da "giriş-gelişme-sonuç" diye planlar dayatmalarla ürkütmüştü çocukları, yazmaktan soğutmuştu.
Vaktiniz varsa lütfen okuyun, kadının kitabı yazarken niyeti ne, maruz kaldığı muamele ne!
Yaşıyor olmak, her düşünceyi duymak demek olmalı mı bilemiyorum. İnsanlara sınır öğretmek çok güç, bazıları sadece konuşur, bazıları yapar.
"Hata, iddiası olan insanların yaptığı bir şeydir! Unutmayın."
Şeyma Reyhan GÖZEN
Sayın Feyza Hepçilingirler'in harika anlatımıyla değindiği incelikler, güncel örneklerle desteklenmiş. Arka kapakta kitabın içeriğine dair yapılan açıklama: Salt bir iletişim aracı olarak görmeye zorlansak da, dilimiz aslında var oluşumuzu beslediğimiz en önemli kaynak Dilimizle dile gelmeden önce dilimizle düşünüyor, hatta dilimiz kadar düşünüyoruz. Duygularımızı, kavramları adlandırabildiğimiz, anlatabildiğimiz ölçüde tanıyoruz çünkü. Bu nedenle gerçek anavatanımız dilimiz belki de. Ancak günümüzde öteki diller gibi Türkçe de sürekli bir saldırı altında. Yalnızca yabancı dillerden zorla sokulan sözcüklerin saldırısı değil bu; dili kimileyin bilerek, eğlenceli bir muzırlık gibi bozanlardan, kimileyin de bilgisizlikten kaynaklanan yaygın yanlışlardan kirleniyor dil." Feyza Hepçilingirler de dilimizi yetkin bir bakışla savunuyor, bizi duyarlı olmaya çağırıyor.
Her öğretmenin özellikle Türkçe öğretmenlerinin kesinlikle okuması gereken bir kitap. Öğrencilerin okuması da oldukça yararlı olacaktır. Kitapta Petek öğretmenin öğrencilerine yazma çalışmaları ve eğitimini verdiğini okuyoruz. Ders ders ayrıldığı izlenimi veren anlatı da yazar bizleri de öğrenci olarak görüyor ve bölüm sonlarına öğrencilerin yazdıkları konularda bizlerden de kalem oynatmamızı istiyor; bu yüzden okuduğum kitaplar arasında bende çok önemli bir yer edindi.
Yazarlık SınıfıFeyza Hepçilingirler · Kırmızı Kedi · 201847 okunma
Öncelikle kitap bizlere dilimizin önemi hakkında uyarıcı bir olay anlatıyor diyebiliriz. Kitabı beğendim, içerisindeki en önemli karakter olan Burçin okumayı yeni yeni öğreniyor ve ablası Burçak ile gittiği alışveriş merkezinde gördüğü tabelaları okumaya çalışıyor ama nafile çünkü onların dilimizle uzaktan yakından alakası yok. Bununla birlikte öğretmenimiz kitabı bize sınıfça okutmuştu ve kitap konusunda seçici olan ve çabuk sıkılan arkadaşlarımda kitabı çok sevdi.
Öneririm.
Off, Dilim!Feyza Hepçilingirler · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2015320 okunma