Kafanızı kaldırıp etrafa şöyle bir bakın, herkesin ortak kullanımına sunulmuş bir tek şey kaldı mı? Yine de haksızlık etmeyelim, havayı henüz özelleştirmeyi başaramadılar.Velhasıl sıra havada... Topraklar, tohumlar, sular, nehirler, göller, koylar, denizler, okyanuslar, ormanlar, bitki örtüsü (flora), biyolojik çeşitlilik, canlı türleri, "kamuya" ait olduğu varsayılan işletmeler, kamu hizmeti denilenler, yollar, köprüler, "kentsel dönüşüm" adı altında talan edilen kentler...Velhasıl akla gelen ne kadar yaşam aracı varsa özel mülk kategorisine dahil ediliyor, birer özel kar ve kazanç aracına dönüştürülüyor.Bunun anlamı dünya nüfusunun ezici çoğunluğunun dar bir küresel oligarşinin oyuncağı haline getirilmesi,çaresizleştirilmesi, aşağılanması, yaşam için gerekli asgari araçlardan mahrum edilmesidir...