Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fırat Kızıltuğ

Fırat KızıltuğSatrançname yazarı
Yazar
8.8/10
13 Kişi
43
Okunma
3
Beğeni
1.586
Görüntülenme

Hakkında

Şair ve müzisyen. 13 Ocak 1935’te Bayburt’ta dünyaya geldi. Ozan Karakalpak, Kul Ozan, Çırak Hicvi ve Mirza Kemankeş imzalarını da kullandı. Hacıhanım Hanım ile bando şefi Ahmet Kızıltuğ’un oğlu. Trabzon Öğretmen Okulu’nu bitirdi (1956). Erciş ve Ergani’de öğretmenlik yaptı. Feyha Talay’dan viyolonsel dersleri aldı, İleri Türk Musikisi Konservatuvarı’nda Türk musikisi teorisi öğrendi. 1965’te Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki icra heyetine önce konuk, sonra asıl saz sanatçısı olarak kabul edildi. 1976’dan beri, Kültür Bakanlığı’na bağlı İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nda çalışıyor. TRT’de yayınlanan İstanbul Devlet Korosu programlarını hazırladı; “Dönüş” adlı TV filminin müziğini yaptı. Türk Edebiyatı Vakfı ve İLESAM üyesi olan Fırat Kızıltuğ, İstanbul’da yaşıyor; evli ve iki çocuk babası. Fırat Kızıltuğ’un ilk şiiri 1961’de Toprak dergisinde, ilk bestesi 1963’te Musiki Mecmuası’nda çıktı. Türk Edebiyatı dergisinde yazı, şiir ve öyküleri, Ayyıldız gazetesinde makaleleri yayımlandı. Halk şiiri ve aruz tarzına yakınlık duydu; A. Kabaklı’ya göre “yeni şeyler söyleyebilmesi, vezin, kafiye ve redifleri ustalıkla kullanabilmesi” ile dikkat çekti.
Unvan:
Yazar, Şair, Bestekâr
Doğum:
Bayburt, 13 Ocak 1935

Okurlar

3 okur beğendi.
43 okur okudu.
1 okur okuyor.
43 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Harabat ehline hor bakma Şakir, Defineye malik viraneler var... -Erzurumlu İbrahim Hakkı
Sayfa 180Kitabı okudu
Yarımlar kopardı hayallerimi, Bütün, parça parça, öz parça parça, Dağlara sakladım suallerimi, Baktığım ufukta, göz parça parça.
Reklam
Gonca lar kopunca gülün dalından, Katları solar da dökülür gider. Yiğit sevdaların, içli halinden, Yürekler burkulur, sökülür gider.
"Bizim mûsıkîmiz derûnidir. Ruhun derinliklerine hitap eder. Fert hissettiği kadar nasiplenir. Deniz gibidir. Küçük yaratıklar damlalarla yetinir. Büyükler cüsseleri nisbetinde."
Gülpembe dibâya bülbül konar mı? Al beyin sevdiğim şallar öğünsün. Figanı feryada koşmak hüner mi? Şal beyin sevdiğim, dallar öğünsün.
𝕊𝕠𝕟 𝕤𝕖𝕗𝕖𝕣 𝕟â𝕞𝕖𝕤𝕚 𝕘𝕖𝕝𝕞𝕚ş 𝕞𝕒𝕧𝕚𝕕𝕖𝕟. 𝕂𝕒𝕝𝕒𝕟𝕝𝕒𝕣𝕒 𝕧𝕖𝕕𝕒𝕞ı𝕫ı 𝕖𝕕𝕖𝕝𝕚𝕞. Ö𝕫𝕝𝕖𝕞𝕝𝕖𝕣𝕖 𝕕ö𝕟𝕖𝕞𝕖𝕪𝕚𝕫 𝕪𝕖𝕟𝕚𝕕𝕖𝕟, 𝔹𝕖𝕪𝕒𝕫 𝔾𝕖𝕞𝕚, 𝕕𝕖𝕞𝕚𝕣𝕚 𝕒𝕝 𝕘𝕚𝕕𝕖𝕝𝕚𝕞.
Fırat Kızıltuğ
Fırat Kızıltuğ

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
52 syf.
10/10 puan verdi
Şair, yazar,bestekâr ve musiki üstadı olan Fırat Kızıltuğ'un kaleminden atlar ve hayvan sevgisi üzerine güzel bir kitap.Yüreğinizi ısıtacak,yer yer hüzünlendirecek kısa hikayelerden oluşuyor.Yazar insanların hayvana olan sevgisini ifade etmekten ziyade hayvanların samimi olarak seveni bilerek mukabele ettiklerine vurgu yapmış.Ala şahin,Tayyar-Anka hepsi bizi alıp uzaklara götürdü. Son hikâye de Babürşah ile alakalıydı.Yamtar ismini Bozkurtlar kitabından biliyoruz ancak Tayyar-Anka'yı okuduktan sonra acaba Yamtar diye tarihi bir şahsiyet mi var gerçekten diye sorgulamaya başladım.
Tilmaç  At Hikayeleri
Tilmaç At HikayeleriFırat Kızıltuğ · Akıl Fikir Yayınları · 20181 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Böyle bir kitap ömrümde görmedim
Böylesine entipüften bir kitap hiç okumamıştım desem abartmış olmam. Müzikle ilgilendiğim için bu tür kitapları zaman zaman listeme dahil ederim. Necdet Yaşar gibi büyük bir tambur sanatçısının anılarını okumanın zevkli olacağını düşünmüştüm. Kargo paketini açtığımda görüntüsünden hayal kırıklığı yaşadım bir kere. Pek cılızdı. İpinceydi. 'Büyük bir sanatçı bir kaç sayfaya nasıl sığdırılmış?' diye geçirdim içimden. Okuduğumda ise hayal kırıklığım daha da arttı. Yazar, çokça kendini anlatmış. Tamburi Necdet Yaşar'ı ara ki bulasın. O kadar basit, özetin özeti bir anlatım tercih edilmiş ki bu kitaba harcanan zamana, kağıda, paraya acıdım doğrusu.
Necdet Yaşar'la 60 Yıl
Necdet Yaşar'la 60 YılFırat Kızıltuğ · Akıl Fikir Yayınları · 20211 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Satranç"la beraber "Satrançname" de okunmalı
Satrancın kurallarını iyi bilirim, ama kötü bir oyuncuyum… O nedenle de pek oynamam… Ama Fırat Kızıltuğ’un Satrançname isimli güzel kitabını okuyunca, satranca olan teorik ilgim daha arttı… Satranç; hem şahların hem işsizlerin, hem dahilerin hem de sıradan insanların oyunu… Sınırsız ihtimal, dizilim, hesap… Saldırı, savunma, sabır, öngörü, zeka, dikkat ve de strateji... Bin yılların oyunu… Böyle bir oyunun da romanlara konu olmasından normal bir şey yok… Nitekim; Canetti Körleşme’de, Vlademir Nubakav Lujin Savunması’nda, Mario Mazzanti Şah ve Mat’ta, Adam Fawer Olasılıksız’da satranca oldukça geniş yer verirler… Yavuz ile Şah İsmail’in anlatıldığı her romanda da ( Örneğin İskender Pala’nın Şah ve Sultan, Oğuz Özdeş’in Yavuz’un Pençesi) Şehzade Selim ile Şah İsmail’in o meşhur satranç maçı rivayetine yer verilir… Ama satrancı romanın merkezine oturtan, okurken her satırında satranç oynuyormuş duygusunu hissettiren tek kitap vardır herhalde; Stefan Zweig’in romanı SATRANÇ… Bazıları uzun hikâye diyor… Bir bakıma haklılar 65 sayfalık roman mı olur ? Ama konu, kurgu ve anlatıma baktığınızda, kesinlikle roman… Etkileyici, çarpıcı, akıcı… Ama SATRANÇ’dan önce Fırat KIZILTUĞ’un, Akıl-Fikir yayınları arasında çıkan; satranç üzerine efsaneleri, masalları içeren, çok farklı kitabı SATRANÇNAME’yi okurlarsa, satranca doğunun ve batının farklı yaklaşımını, satrançla ilgili efsane ve gerçeği daha iyi ayrımsarlar…
Satrançname
SatrançnameFırat Kızıltuğ · Akıl Fikir Yayınları · 201511 okunma