Küçük yaşta anne ve babasını kaybeder. Büyükbabası ve büyükannesinin yanında yetiştirilir. Düzensiz hayatından dolayı belirli bir okul eğitimi alamaz. On yaşında büyükanne ve büyükbabasını kaybeder. Yetişkinlik yıllarında kovboy, sığırtmaç, çiftçi ve mevsimlik işçi olarak çalışır.
45 yaşında, çocukluk hayali olan yazarlığa adım atar. Günyüzüne çıkan ilk kitabı Josey Wales'in Kader Dönemeci'dir. Kitabın maliyetini kendisi üstlenmiştir. Kitap, daha sonra Delacorte/Eleanor Friede tarafından Gone to Texas (Teksas'a Gitti) adıyla yayınlanır. İyi satar, bunda menajeri Rhoda Weyr'in büyük katkısı vardır. Teksas'a Gitti(Josey Wales'in Kader Dönemeci)kitabının 1976 yılında Batı Barut Kokuyor adı altında filmi çekilmiştir.
1860-1890 Kızılderili soykırımının anlatıldığı Dağlardan Sorun Beni, başkaldırı romanı olarak algılanır. Fakat 1976'da yazılan Küçük Ağaç'ın Eğitimi adlı kitabı çok rağbet görür. Neredeyse bütün dünya dillerine çevrilir.
Yaşlandığın ve sevdiklerini hatırladığın zaman yalnızca iyiyi hatırlarsın. Kötüyü hatırlamazsın hiçbir zaman ki bu da kötünün hiçbir şeye değmediğini kanıtlar.
Bir oyun veya ona benzer birşey. Yapmanız gereken okuduğunuz kitabın 47. sayfasında yer alan ilk tam cümleyi yorumlara yazmak. Bakalım nasıl bir metin ortaya çıkacak?
Benim okuduğum kitap
İnsan yetiştirmenin, eğitimin ailede başladığının; zaman,mekan ve okulla sınırlı olmadığının anlatıldığı harika bir kitap.
İnsan, hayvan, doğa sevgisinin ve onlarla dost olmanın; aile olmanın ve aileye bağlılığın samimi ve içten bir dille anlatıldığı
harika bir kitap.
Her bireyin okuması dileğiyle...
İyi okumalar
1976'da yazılmış bu kitap hemen hemen bütün dünya dillerine çevrilmiş bir eserdir. Beyaz adamın Kızılderili Çerokilere yaptıklarını samimi ve akıcı bir dille okuyacaksınız.
Kitabı okurken şuan ne kadar körelmis olduğumun farkına vardım. Evet teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor ama bizi de güçsüz dayanıksız yapıyor. Kitapda doğa, avcılık ve hayatla alakalı püf noktaları ve ilginç bilgiler bulacaksınız.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Kitap okumak değil de küçücük bir çocuğun, Küçük Ağaç’ın kalbini dinlemek bu. 4 yaşında yetim, 5 yaşında öksüz kalan Küçük Ağaç zamanla öğretmenleri haline gelecek olan büyükbaba ve büyükannesiyle birlikte doğanın kollarında yaşamaya ve aslında hayat eğitimi almaya başlıyor. Büyükanne ve büyükbabanın bilgeliği, kocaman kocaman konuları küçücük bir çocuğa anlatma yöntemleri enteresan gerçekten. Doğaya karşı tutumları ise bir o kadar takdire şayan. Okurken “Biz bunları ne zaman unuttuk” diyor insan. Geyik avlarken en yavaşını, çelimsizini seçmekteki incelik mesela? Tam bir kızılderili kültürü.
Okumaya ilk başladığınızda biraz zorlanabilirsiniz, çünkü kitap Küçük Ağaç’ın ağzından yazılmış. Ama bir süre sonra bu çocuk diline alışıyorsunuz ve şiirsel bir tat vermeye başlıyor.
Bize olağan gelmeye başlamış şeyleri en basit cümlelerle en derinine kadar eşeleyebilmiş bu eseri, sadelik ve yoğunluğu harmanlayabilmiş bu yapıtı mutlaka okumalısınız bence.