Fuat Aydın

Fuat AydınYahudilik yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.0/10
17 Kişi
65
Okunma
19
Beğeni
2.434
Görüntülenme

Hakkında

1965’te Gümüşhane Şiran’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. 1987 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Dört yıl Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde ve iki yıl İstanbul Kayışdağı Celal Yardımcı İlköğretim Okulu'nda öğretmenlik yaptı. 1993 yılında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne Dinler Tarihi araştırma görevlisi olarak girdi. 1994’te Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, "Ali b.Rabben et-Taberi ve er-Redd ale'n-Nasârâ" adlı tezle yüksek lisansını ve 2000 yılında aynı enstitüde" Pavlus ve Din Anlayışının Yansımaları" adlı çalışmasıyla doktorasını tamamladı. 2006 yılında doçent, 2011 yılında profesör oldu. Halen aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Tam adı:
Prof. Dr. Fuat Aydın
Unvan:
Akademisyen, Çevirmen, Yazar
Doğum:
Gümüşhane, Türkiye, 1965

Okurlar

19 okur beğendi.
65 okur okudu.
6 okur okuyor.
66 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Luka, Saul'un Hıristiyan oluşunun hemen arkasından Şam' da Hıristiyanlığı tebliğe başladığını söyler. Bu tebliği üzerine Yahudilerden bir kısmı onu öldürmeyi planlarlar, bu yüzden oradan kaçmak zorunda kalır. Şam'dan ayrılan Saul, İsa'nın ölümünden kısa bir süre sonra Kudüs'e geri dönmüş ve156 oradaki cemaat (kilise) liderleriyle ilişki kurmayı denemiş olduğunu Luka Elçilerin İşleri'inde (9/19, 30) anlatır. Ancak Pavlus, kendi mektubunda Hıristiyan oluşu157 sonrasını Luka'dan farklı anlatır. Hıristiyan olduktan sonra Kudüs yerine Arabistan'a158 giden Pavlus, daha sonra Şam'a döner. Burada, Kral Aretas'ın valisinin kendisini yakalamak için tedbir alıp, kapılara adamlar koyunca pencereden küfe içinde sarkıtılarak oradan kaçmak zorunda bırakılır (Kor. il 11/32). Hıristiyan olduktan üç yıl sonra Kudüs'e gittiğini anlatır (Gal. 1/17-19)159. inananlar, Kudüs'e Kifas'la tanışmak için gelen Pavlus'dan önceki davranışlarından dolayı korkuyorlardı (Elç. İşi. 9/26). Barnaba onu götürüp havarilerle tanıştırdı160. Burada on beş gün kaldı; Petrus ve Yakup'tan başka kimseyi göremedi (Gaf. 1/18). Kudüs'teki vaazlarından ve tartışmalarndan rahatsız olan Yahudilerin onu öldürmeyi planlamaları üzerine "kardeşler", onu Kayseriye'ye indirip Tarsus'a yolladılar (Elç. İşi., 9/28-30).
Pavlus güçlü ve sistematik bir zekaya sahiptir, ancak onun öğretisi felsefi mülahazalarla dolu değildir. insanlara ulaştırmaya çalıştığı şey bir doktrin değil, bir Müjde'dir/İncil'dir. Mektuplarının esas konusu, kendi tecrübeleri nden çıkardıklarından hareketle, insanları ölümden ve yok olmaktan kurtarmak, başını ikinci Adem denilen Mesih'in oluşturduğu yeni bir varlığın, yeni insanlığın üyeleri yapmaktı. Bunlar onu dini iddialarıydı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Vaftiz, Pavlus'a göre onun asli görevi değildir. Misyonunda ikincil bir yere sahiptir. Çünkü, Mesih onu vaftiz etmek için değil, İncil'i insanlara bildirmek için göndermiştir. Vaftize ikincil bir yer verme sebeplerinden bir diğeri ise, onda sembolik olarak yeniden yaşanan olayların gerçekliğinin imanla bilinir olmasıdır. Bu yüzden de iman, her şeyden önce gelir. ( İman olmaksızın vaftiz kullanışsızdır. )
Sayfa 251Kitabı okudu
Pavlus'un kabul ettiği ve başkalarının da kabul etmesini istediği şey, Mesih'in çarmıha gerilişine, dirilişine ve bu olayların insanlık için olan sonuçlarına imandır. Bu şekildeki bir iman anlayışı, Pavlus'un inançlarının, tebliğinin ve öğretisinin en önemli kısmını oluşturur: "Şöyle ki, İsa Rabb'dir diye ağzınla ikrar edersen ve Tanrı'nın onu ölülerden kıyam ettirdiğine yüreğinle iman edersen kurtulacaksın"
Sayfa 134Kitabı okudu
Nasıl yorumlanırsa yorumlansın, Pavlus bazen söylediklerinin kendi sözleri değil, Mesih'in sözleri olduğunu ifade eder. Ancak, .onun bu tarz ifadelerini illa da kendisine bu sözleri, Mesih'in vahiyle bildirdiği şeklinde anlamak yerine, ilk dönem geleneğini aldığı kaynağı, İsa Mesih'e atfetmesi şeklinde anlaşılabilir. Fakat bazen, Mesih'in kendi aracılığıyla konuşmasını kendi söylediklerinin doğruluğuna delil olarak da zikreder.Kendisinin söyledikleri sıradan insanların sözü olmayıp Tanrı sözüdür (Sel. I 2/13). Tanrı'nın Ruh'u tarafından vahyedilen ve Mesih'in gerçek düşüncesi olan Kurtuluş planı, kendisine insan müdahalesi olmaksızın Tanrı tarafından ifşa edilmiştir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok