George Sarton aslında bir kimyager olsa da bilim tarihine merakı onu bir Bilim Tarihçisi olma yoluna itmiş.
Bilim sadece geliştirilen, elde tutulan nesneler değildir. Onu oluşturan, düşünen biliminsanları ile varolabilir. Ve o insanların nasıl bir çevrede, ne şekilde yaşadığı, kimlerden etkilendiği, kimleri etkilediği ile gelişebilir, değişebilir.
Kitapta bilimin aslında insanoğlunun yeryüzünde oluşmasıyla başladığı ama bilim tarihinin ise yazılmış eserler başladığı anlatıyor. Tabi ki Antik Roma ve Antik Yunan Kültürü medeniyetin başlangıcı ve insanların toplumsal olarak yaşadığı ve bilimsel tartışmaların oluştuğu dönem olarak kitabın başlangıcını oluşturuyor.
Bilim ve tarihle ilgilenenler için akıcı bir kitap ama bazı bölümlerde bilimin ilerleme sırası kimin tarafından kimden nasıl aktarıldığı bibliyografik şekilde yazıldığı için kimisi için okunması zor bir kitap olabilir.
Benim için en etkileyici kısım; bilimin Batı da başlamış olmasına karşın Kilise yüzünden bilimin yok edilmesi ve bilim adamlarının küstürülmesi sebebiyle Doğuya aktarılması. Ve biliminsanlarının ellerinde kalan bir kaynakça yokken Yunanca ve Latin asılları yok olmuşken; iskenderiye kütüphanesi zamanlarında Arapçaya çevrilen eserler sayesinde yeniden antik bilime ulaşmış olmalarıdır.