“Ne biçim dünya bu?” diye konuştu kendi kendine.” “Kimini çok rahat döşeklerde,aileleriyle birlikte rahat ettirirken... Seksen bin, doksan binini de buzlara karıştırıp,donduruyor. Hepsini... Aynı saatlerde...Birbirlerine yardım bile edemeden...”
Sonra bir gün,at sesleri,nal şıkırtıları işittiler.Sayısını bilemeyecekleri kadar çok...
Temmuzun 25’iydi. 1916 yılının 25 Temmuzunda, Ruslar,Erzincan’a girmişti.