Gültekin Avcı

İstihbarat Teknikleri yazarı
Yazar
6.4/10
13 Kişi
43
Okunma
4
Beğeni
1.905
Görüntülenme

Gültekin Avcı Sözleri ve Alıntıları

Gültekin Avcı sözleri ve alıntılarını, Gültekin Avcı kitap alıntılarını, Gültekin Avcı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstihbarata Değer Vermeyen Başbakanlar
Askerî cuntanın, 1960 lhtilali'nde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın -o zamanki adıyla Önemli İşler Dairesi'nin- başına getirdiği Ergun Gökdeniz şöyle diyor: "1960, 1962, 1963 isyan girişimleri, 12 Mart 1971 ve nihayet 12 Eylül 1980 geldi ve geçti... Bu dönemlerde görev alan sorumlu Başbakanlar istihbaratın ve istihbarat kuruluşlarının önem ve değerini asla ama asla anlamadılar, istihbarata ve örgütlere çekingen gözle baktılar, uzak durdular." Bu sözlerle Gökdeniz gerçekten ülkemizde değişmesi gereken bazı tavırlara işaret ediyordu. Hassasiyet ve gereken ilgi gösterilseydi, belki de geçen yılların seyri demokrasimiz açısından daha farklı ve parlak olabilirdi. Devletin başı hiçbir zaman istihbarata ilgisiz kalmamalıdır. Çoğu ülkede devlet başkanları istihbarat servislerinin içinden çıkmıştır. Ehud Barak, Yuri Andropov, Yevgeniy Primakov, Vladimir Putin, George Bush gibi. İstihbarata değer vermemek Demokrat Parti yönetiminin0 de sonunu hazırlamıştı. DP'liler ihtilâl olabileceğini akıllarından bile ge-çirmemişlerdi. Ve ilginçtir ki ihtilâlle ilgili duyumlara da ilgi göstermemişlerdi...
Fransız haber ajansından (AFP) aktaracağım bir örnek var: Geçen yılın son ayı başlarında, israil Başbakanı Ariel Şaron, "Üsame bin Laden'in El-Kaide militanları Gazze'de ve Lübnan'da cirit atıyor" açıklamasını yapmıştı. O açıklamanın üzerinden iki gün geçmişti ki, Filistin polisi, 'El-Kaide üyesi'kisveli bir grubu ortaya çıkardı; 'El-Kaide' örgütü üyesi kisveli Filistinliler, emir ve talimatlarını, israil istihbarat örgütü Mossad'tan alıyorlarmış... O gün bugündür, Şaron veya bir başka israilli yetkili, Filistin'de cirit atan El-Kaide örgütü üyelerinden söz etmez oldu..." (Fehmi Koru, Yeni Şafak Gazetesi)
Reklam
MOSSAD
Ama bu konuda ABD'nin güçlü Yahudi lobisini ve israil'e verdiği destekleri gözardı etmemek gerekir. Örneğin dünyanın en büyük şirketlerinden birisi, ABD'li Philip Morris'tir. Yani her gün içilen Marlboro, Parliament, LM gibi sayısız sigara çeşidinin üreticisi. CIA verilerine göre, Philip Morris, kazancının yüzde 12'sini İsrail'e göndermektedir...
İnsan Beynindeki EEG'leri Okuyabilen Özel EMF Donatısı
NSA dijital bilgisayarlar kullanılarak kişileri teşhis ve takip edebilir. NSA İşaret istihbaratından gelen EMF (Elektromanyetik Alan) sinyaliyle yapılan ESB (Beynin Elektriksel Uyarılması) kişileri kontrol etmek için kullanılmaktadır. Yukarıdaki verilerden açıkça görülebileceği gibi ABD Ulusal Güvenlik Ajansı, insan beynine kadar sızan bir örgüt görünümündedir. Bunlar; milyonlarca masum insanın zihnini, günlük olarak kullanılan gelişmiş teknolojileri denetlemektedir ve demokratik toplum diye adlandırdığımız şeyin görünen yüzünün arkasındaki otoriter ve mütehakkim anlayışların kaba bir ifadesidir. Bu dava Amerikan mahkemelerinde görülmektedir. George Orwell'ın meşhur romanı "1984"te tahayyül ettiği "Büyük Birader", maalesef bugünün dünyasının bir gerçeği olmuştur. Büyük birader daimi surette yaptıklarımızı ve düşündüklerimizi takip ve tarassut altında bulundurmaktadır.
CIA Çocuk Kaçırmaya da Başlamış
2003 Mart'ında Washington Times gazetesinde yer alan bir habere göre CIA, 11 Eylül olayları hakkında bilgisi olduğunu düşündüğü Halit Şeyh Muhammed'i konuşturmak için oğulları 9 yaşındaki Yusuf ve 7 yaşındaki Abed el Halit'i kaçırdı. Önce Pakistan'da bir üste tutuldukları, daha sonra da ABD'ye getirildikleri öne sürülen çocukların ABD'de gizli bir üste bulunduğu CIA'ce de doğrulandı. CIA yetkililerinin, Muhammed'in Karaçi'deki evine yaptıkları baskında onun kaçmış olduğunu gördüklerini ancak iki çocuğunun gardıropta saklandığını fark ettiklerini söyleyen Washington Post, çocukların önce Pakistanlı yetkililerce alıkondu-ğunu, daha sonra Amerika'ya aktarıldığını ve "babalan ile ilgili olarak sorgulanacaklarını" ifade etti. Habere göre CIA, çocukların güvende olduklarını ve bir psikolog tarafından kontrol edildiklerini söylerken "Çocukları onun için çok önemli. Onların güvenliği ve Pakistan'a dönüşleri konusunda söz veriyoruz ama babalarının geçmişteki aktivite-leriyle ilgili mümkün olduğunca çok bilgiye ihtiyacımız var" açıklamasını yapmıştır. 41 Çocukların 37 yaşındaki babaları Muhammed, Afganistan'daki Bargam üssünde sorgulanmıştır.
Batı dillerinin bilhassa İngilizce'nin hakim olduğu ülkelerde kelime "intelligence" kelimesiyle karşılanmaktadır. Bu kelime zeka anlamını taşımaktadır. Bu da Batı'da bu meşgalenin hangi seviyede yapıldığını göstermektedir. CIA-Central intelligence Agency (Merkezî Haberalma Teşkilâtı), MI-Military intelligence (Askerî Haberalma), DIA-Defense intelligence Agency (Savunma İstihbarat Servisi) gibi Casusluk ise Arapça bir kelime olan "tecessüs" yani merak etme, kendi dışındaki işlere duyulan öğrenme arzusu, gizli şeylere merak menşeinden gelmektedir. Casusluk faaliyeti ve espiyonaj kelimeleri aynı istikamete matuf olmak üzere yabancı lisanlardan ithal edilerek casusluk manasında kullanılmaktadır. Kelime Fransızca kökenlidir. Bizde halk arasında çok kullanılan ispiyon kelimesi de Fransızca aslındaki "espionnage" kelimesinden gelmektedir. Hepsi istihbarat faaliyetini göstermektedir. Kontrespi-yonaj kavramı ise istihbarata karşı koyma ve karşı istihbarat manasını taşımaktadır.
Reklam
- Apo çok gevezeydi
Wayne Madsen, Abdullah Öcalan'ın çok geveze ve aptal' olduğu için kendisini ele verdiğini, kendisinin Suriye'den çıktıktan sonra Kenya'da yakalanıncaya kadar NSA tarafından izlendiğini söyledi. Madsen, 'Öcalan, çok geveze biri, cep telefonundan konuşmadan edemezdi ve biz de nerede olduğunu hemen belirlerdik. Rusya'dan başlayarak, Korfu Adası dahil her noktada dinledik. Öcalan'ın izlenmesinde israil'in de katkısı oldu. Öcalan, çok aptalca davrandı. Dinleneceğini bilmesi gerekirdi' dedi.
İstanbul'da Millî Emniyete ait bir okul, teşkilâtın İstanbul yapılanması ve Yeşilköy'deki soruşturma birimi tümüyle Amerikalıların emrinde. Okullara ve soruşturma teşkilâtlarına Amerikalılar doğrudan para veriyorlar. İstanbul bölge başkanlığına direkt para ödüyorlar. Karşılığında iş istiyorlar. Serviste görev alanların çoğu Amerikalılardan para alarak iş yapmanın onurlarını rencide ettiğini söyledi..."
Turk istikla| Mileadelesi'ni takiben 1923 yılında konferans gürüşmeleri ve anlaşma taktikleri amaCIyla Lozan'da masaya oturmuştuk. O zaman ın sınırlı iletşim imkanları sebebiy|e Ankara'dan Lozan'daki heyetimize gönderilen talimatlar ve bi|gi|er, sifrelenmis telgraflar halinde tanzim edilerek önce Késtence'deki (Romanya) telgraf merkezine ulaşılmakta, sonra buradan da Lozan'a geçilmekteydi. Bu sırada ingiliz istihbarat servisi bize ait sifreleri çözmeyi basarmışlardır. Bu sayede ingiliz gizli servisi Köstenceyi intikal eden telgraflanmIZI derhal açarak görüş ve düşüNcelErimizi ögreniyor, TÜrk delegesinin o gün müzakereIerde neler söyleyecegini, ne tür bir poIitika takip edilecegini bildigi için kendi siyaset ve ham|e|erini buna göre ayarlıyordu. Askeri istihbarat
Hiram Abbas'ın Ölümü
...Hiram Abas iki sene sonra evinden çıkarken bir suikast sonucu öldürüldü. Cinayetin failleri hâlâ meçhul. Hiram Abas'ı Dev-Sol'un, silah kaçakçılarının, Susurluk çetesinin öldürdüğüne dair söylentiler çıktı ama hiçbiri ispatlanamadı...
73 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.