Türkiye ve Almanya’da yaşayan Türk kökenli bir yazardır.Habib Bektaş 1972 yılında Almanya’ya göç edip Nürnberg yakınlarındaki Erlangen şehrine yerleşti. 1978 yılında, orada tanıştığı eşi Müjgân’la evlendi. Değişik işlerde çalıştıktan sonra 1978 yılında eşi ile 1986 yılına kadar beraber çalıştırdıkları bir lokanta açtılar. 1986’dan 1991 yılına kadar Bektaş Nürnberg’deki MUDRA’da sosyal görevli olarak madde bağımlılarına danışmanlık yaptı. 1989’dan 2011 yılına kadar eşiyle birlikte çalıştırdıkları Erlangen’deki Theatercafê’de sanatçılara ve sanat meraklılarına ev sahipliği yaptı. Bektaş, 2011 yılından bu yana eşiyle birlikte Erlangen ve Salihli’de yaşamakta. Alman politikacıların söylediklerinin aksine bunun bir “kazanım, zenginlik olduğunu” vurgulamakta. Bektaş’ın Almanya’da yaşayan bir oğlu (1979) ile bir kızı (1983) var.
Bektaş’ın ilk şiirleri gençlik yıllarında Türkiye’deki edebiyat dergilerinde yayınlanmıştır. Bektaş’ın, şiir, roman, hikâye ve tiyatro oyunlarını kapsayan eserleri, ağırlıklı olarak Türkiye’de ve Almanya’da yayınlanıyor. Bazı yapıtları çevirilip Yünanistan’da ve Brezilya’da yayınlanmıştır. Almanya’daki ilk yayınları şiir ve öykü kitabı „Belagerung des Lebens“ (1982) ve şiir kitabı „Ohne dich ist jede Stadt eine Wüste“dir (1984). Zamanla daha kapsamlı hikâyeler, romanlar, tiyatro oyunları ve çocuk kitapları yayınlanmıştır. „Gölge kokusu“ romanı 1999 yılında „Eylül fırtınası“ adı altında Atıf Yılmaz tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Bazı hikâyeleri Almanya‘da radyo oyunu olarak uyarlanmış ve yayımlanmıştır. Tiyatro dalında da eserler vermiş, bazı oyunları Türkiye Devlet Tiyatroları repratuvarına alınmış, oynanmıştır. Bunun ötesinde Habib Bektaş Evrensel ve Yeni Hayat gazetelerinde köşe yazarı olarak çalışmıştır.
Bektaş 2005 yılında Yüksel Pazarkaya ile birlikte Almanya’da Sardes Yayınevini kurmuştur. 2009 yılına kadar faaliyet gösteren yayınevi, proğramında Haldun Taner,Gülten Akın, Necati Tosuner, Semih Poroy vb. gibi çağdaş Türk yazarlarının / sanatcılarının eserlerini Almanya’da yayınlamıştır.
Herkese merhabalar öncelikle.
😊
Bu sitede hep kendim için vakit geçirdim şimdiye kadar. Bu kez başkalarına faydalı olabilmek adına yazıyorum.
Yeni atanmış bir öğretmenim, az da olsa bilen arkadaşlarım var burada. Köy okulundayım ve okulumun ve öğrencilerimin kitap eksiği var. Ben de onlar için kitaplar edinmek istiyorum. Kendim de alabilirim
Kitapta uzunlu kısalı otuz öykü bulunuyor. İlk kez yazarın kitabını okudum.Yazarın dili oldukça sade. Kısa öykü türünde usta olduğu belli. Minimal öykülerinde hayatın içinde fark etmediğimiz küçük ayrıntıları ve unutulmaya yüz tutan değerler ve duyguları ele alıyor. Yazar, Almanya’da bir süre yaşadığı için öykülerinin bir kısmı Almanya’da geçiyor. Bazı öyküleri yavaş ilerlediği için sıkılabilirsiniz ama genel itibariyle insanı sarıyor.
Keyifli Okumalar.
Şiddetle, ısrarla tavsiye ederim. ''Hamriyanım '' bir yalnızlık simgesi, başka dünyaların insanı Fatma'nın sessiz dert ortağı... Ben ilk baskısını defalarca okudum eminim tanıtımı yapılamamış bu eseri okuyunca benim hissettiklerimi siz de hissedebileceksiniz...
Ben de öykülere inanırım. Hayatım boyunca sadece öykülere inandım. Masallara da inandım ama en çok öyküler. Romanlar da var inandıklarım arasında ama ille de öyküler.
İnandığım öykülerin yazarlarından biti de Habib Bektaş oldu çoğu zaman. Beni her kitabında etkilemeyi başardı. Sanki öykünün bir köşesinde oturdum dinledim.
Çirkin bir dünya bu. Siz de öykülere inanın.