Arada bir gölgeler görür gibi oluyordum. Sanki karanlığın içinde birileri beni gözetliyordu. Belki bir kediydi, belki başka bir şey. Belki de hiç tanımadığım, daha önce kimsenin karşılaşmadığı, karşılaşsa da anlatacak kadar yaşayamadığı bir karanlıklar yaratığıydı. Gölgelerin arasında avlanıyor, yalanıyor, kendi cinsinden yaratıklarla kendi dilinde sohbet ediyordu.
Karanlık beni ele geçirmeden kim olduğumu, varoluş amacımı bulmalıydım.