"Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
Ve kafam, il olma izni alabilecek kadar kalabalıktı.
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
''Ne yapmak istediğini bilmiyorsan, ne yapmamak istediğini düşün!''
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday (Sayfa 162)
''Yıllar önce okuduğum işe yaramaz bir kitaptaki tek işe yarar cümle şuydu: İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır...''
Daha, Hakan Günday (Sayfa 26)
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım...
Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi.
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.Az, Hakan Günday (Sayfa 349)
"Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü. “Kendini karşındakinin yerine koy” ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım.
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
Öyle bir çığlık atsam ki dünya çatlasa! Altı milyar insan sağır olsa!
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı. Lotonun çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük : yarın.
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday (Sayfa 443 - Kinyas)
"Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.."
Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
Çok şey gördüm
Beni yüzüstü gömün...Daha, Hakan Günday
''Bir kitabın 300 sayfası saçma sapanlıklarla doludur belki ama 300’üncü sayfada öyle bir paragraf çıkar ki karşına, seni hiç tanımayan bir adamın elini uzatıp kaburgalarını kırdığını ve kalbini söküp çıkararak sana sunduğunu hissedersin. Mucizevi bir şeydir bu, çok değerlidir. Uğruna 300 aptal sayfayı okumanı gerektirse de… Bu yüzden artık okurken tek bir paragraf, tek bir cümle yetebiliyor bana.''
Hakan Günday
hakan günday okurken kendimi karanlık bir odada kitap okuyormuşum gibi hissediyorum. sanki tek ışık kaynağı gözlerimmiş gibi... diğer kitap yazarlardan farklı olarak olumlu sonlar ve gelişmeler yok bu kitaplarda hep loş çıkmaz sokaklarda geziniyorsunuz. her ne kadar kitabı okurken kitap içinizi sıksa da(olumsuz manada söylemiyorum kitaplarını okuyunca anlayacaksınız) kitabı bitirdiğiniz an, yeni bir hakan günday kitabı okumak istiyorsunuz... hakan gündayın bağımlılık yaratan tarafı da bu... kendi tarzı ile modern Türk romanının en iyisi, 30 yıl sonra da Türk edebiyatının en iyilerinden biri olacağı kesin...
Kitaplarini okuyabilmek için sağlam bir Psikolojiye sahip olmak gerekiyor:) gayet başarılı ve orijinal bir yazar .seriyi tamamlamayı düşünüyorum
Çağdaş yazarlarımız arasından açık ara en iyisi. Harika , düşündürücü ve de sizi sarsan bir yazar .Ondan yeni kitaplar bekliyorum , durma sarsmaya devam.
Hakan Günday ile tanıştığımda, "dibe vurmak" deyiminin olduğu yerden çok daha derinlerdeydim. Bu yüzdendir ki, Günday'ı benimsemek çok da zor olmadı benim için. Piç ile başlayan serüvenin ardı arkası kesilmedi. Ayazın ardındaki düşlerimin göz önüne serilmesi, perdeleri açılan tiyatronun hayata işlemesi gibi. Yaşadığım kötü günlerin hatırına, iyi ki dememe sebep olan nadir insanlardan birisi. Bende ki yeri çok ayrı. "Düşüncelerimi alıp, kıyma makinesinde çeken" Adam.
Türk Edebiyatına bambaşka bir bakış açısı sunan, küfürün samimiyetini bir kez daha gözler önüne seren, hayatın dip noktasını da net bir şekilde yüzümüze savuran bir yazardır Hakan Günday. Düzeyli psikolojinin yanı sıra, depresif düşüncelere gömülen insanlara tavsiye edilebilecek bir yazardır kendileri:
- Zira, gündelik hayatını Mutluluğa adapte edenlerin uğrayabileceği güzergah da değillerdir.
" Bir yoldu parıldayan gümüşten. Gittik. Bahsetmedik dönüşten " (Beyatlı)