Emirü’l Mü’minin: Hz. Ömer
İslâm’ın ikinci halifesi “emirü’l mü’minin” Hz. Ömer, tüm dünya için “adaletin kapısı” olarak biliniyordu. Uzun boyu, sert mizacı ve güçlü fizik yapısının yanında iyi bir konuşmacıydı. Öyle ki, Resûl-i Ekrem Ömer hakkında “Allah, gerçeği Ömer’in lisanı ve kalbi üzere yarattı”; “Allah’ın emirleri konusunda ümmetimin en kuvvetlisi Ömer’dir” demişti. Gerçekleştirdiği fetihlerle birçok toprak ve kabileyi İslâm’a kazandırmış; idarî, iktisadî, hukuk ve eğitim gibi birçok alanda İslâm’ın emirlerini uygulayarak tüm insanlara kıymetli bir miras bırakmıştı.
İslâm'ın ikinci halifesi Ömer bin el-Hattâb, Fil Vak'ası'ndan on üç yıl sonra, diğer bir rivayete göre ise Büyük (Dördüncü) Ficâr savaşından dört yıl önce Mekke'de doğdu. Baba tarafından soyu Câhiliye döneminde Kureyş kabilesinin sefâret işlerine bakan Adî b. Kâ'b kabilesine dayanır ve Kâ'b b. Lüey'de Hz. Peygamber'in nesebiyle birleşir. Annesi Mahzûm kabilesinden Hanteme bint Hâşim'dir.
Müslüman olmadan önceki hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Babasının develerini güttüğü ve İslam'ın yasakladığı şeylere çok düşkün olduğu, iyi ata bindiği, iyi silâh kullandığı ve pehlivan yapılı olduğu belirtilir. Şiire meraklı olduğu, güzel konuştuğu, okuma yazma bildiği, ensâb bilgisini öğrendiği, ticaret yaptığı, bu maksatla Suriye, Irak ve Mısır'a gittiği, Kureyş kabilesi adına elçilik görevinde bulunduğu rivayet edilir.
Ders kitabı olarak işlenmesi gereken kitablardan biri kesinlikle tavsiye ederim iyi okumalar..