Halil Bezmen Gönderileri
Halil Bezmen kitaplarını, Halil Bezmen sözleri ve alıntılarını, Halil Bezmen yazarlarını, Halil Bezmen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yavaş yavaş ölürler,
Tutkularından ve onların heyecanından
Kaçınanlar,
.........
Yavaş yavaş ölürler,
Aşkta ve işte mutsuz olup,yön
Değiştiremeyenler,
Hayallerini gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı öğütlerin dışına çıkmamış olanlar
Yavaş yavaş ölürler.
Şimdi yaşa.
Bugün riske gir.
Hemen harekete geç.
Kendini yavaş ölüme teslim etme.
Mutluluktan kaçınma.
Pablo Neruda
İntikam alma ihtiyacı mı nefreti doğurur, yoksa tersine içimizdeki nefreti dindirmek için mi intikam almaya kalkarız?hangisi sebep,hangisi sonuçtur
Başını döndüren aşk değil,
Arzunun şahlanmış haliydi.
Sayfa 211
İbn Haldun ne güzel söylemiş
"Devlet,aklımızın başarılı bir icadıdır kutsal bir tarafı yoktur ancak insanların düşünme yeteneğiyle sınırlı olduğu için güvenilmez bir kurumdur"
Sayfa 93
Can yakmayı önemsemeyince ,kazanmak kolaydır...
"Savaş, savaş, savaş! Bütün Akdeniz'i gördüm; herkes dövüşüyor. Doğru dürüst meslek bilene zor rastlarsın, ama savaşmayı beceremeyen yoktur! Bu kadar insana öldürme sanatı nerede öğretiliyor?" Bir an durakladı ve "Okulları var da ondan! Hem de milyonlarca! Her aile bir savaşçılık okulu!" diye, kendi sualine kendi cevap verdi. Hızını alamıyordu. "Bebeklikten ölüme kadar kavga hep var. En can yakıcı işkenceler aile içinde. Duygusal işkenceler tabii! Sevilmemek, kıskanmak, aldatmak ve daha nice kötülükle sonuna kadar iç içeyiz. Ailenin tatlı sıcaklığında zehirli otlar büyüyor ve onların arasında zehirli hayvanlar dolaşıyor."
"Herkes cehennemde mi yaşıyor yani?"
"Dışarıdan görünmüyor, çünkü yabancılardan saklıyoruz, ama gerçek dediğim gibi, cehennemdeyiz! Bizim ailede pek bağırış çağırış yoktu; hatta o kadar yoktu ki bir sessizlikler cehennemiydi! Her suskunluğun ayrı bir anlamı vardı. Bu sessizliklerimiz, yaralanmış gurur, öfke, nefret, aşağılayıcı üstünlük, saldırganlık, iftiraya uğramış masumiyet ve insan zekâsının üretebileceği nice başka sahte duyguyu ifade ediyorlardı. Susarak ve küserek, sonuna kadar inatlarımızda direndik."
Sayfa 296Kitabı okudu
Pars kimdir? Pars bir korku yumağıdır. İnsan sadece korku olabilir mi? Düşünceleri, duyguları, bilgileri, bir geçmişi ve en azından bir bedeni olmaz mı? Olabilir.
Sayfa 7Kitabı okudu
Sadece baştan kaybedilmiş görünen davalar için çarpışmaya değer!
Sayfa 165Kitabı okudu
İki tür yelkenci vardır...
Birincisi, fırtınalı bir günün sonunda korunmuş bir koy bulup hayatını güvenceye aldıktan sonra huzurlu bir gece geçirmek ister.
Bense Barbaros gibi ikinci türden olanlardanım: Gecenin bastırmasını ve rüzgârın daha da azgın hale gelmesini tercih ederim. Dalgaların hışımla yıkadığı yana yatmış güvertede hareket etmenin heyecanını severim. Bastığım yeri görmeden ve neyi tuttuğumu tam bilmeden iş yapmanın verdiği korkudan zevk alırım. Her şeyden önce de hata yaparsam öleceğimi bilirim; en hoşu da işte budur!
Aşkta da iki tür vardır: Güvenceli bir koya demir atmaya uğraşanlar ve Şeytan'la şakalaşmaktan korku değil, zevk duyanlar...
Sayfa 8Kitabı okudu
Savaşın önemli bir kısmı, düşmanı korkutabilmektir. Onun güvenini sarsmadan savaş bitmez. Savaş, karşı tarafın ordusunu değil, güvenini yok etmekle sona erer. Hedef, düşmanın kalesini fethetmek değil, kalbindeki imanı yok etmektir.
Sayfa 150Kitabı okudu
“Ne var ki dünyamız öyledir işte! Gözünüzü açarsanız göreceksiniz ki, genellikle büyük olayların küçük sebepleri vardır.”
Sayfa 19