Tarihi yapmak kadar yazmak da önemlidir. Belki bundan da önemlisi yazılanları okumaktır. Bu açılardan bakıldığında Çanakkale, henüz okunup anlaşılamamış tarihi bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.
“Bouvet’in battığı yere koşuşan torpidolar, deniz üzerinde çırpınan askerlerini kurtarmaya çalışırken bizimkiler yine ses çıkarmadılar. Elinden silahı düşmüş mağluplara saldırmak Türk’ün ezeli kahramanlığına yakışmazdı.”
Dolayısıyla, bazılarının dediği gibi Çanakkale şehitlerinin kanı boşa gitmiş, zaten İstanbul da ele geçirilmiş değildir. Eğer Çanakkale olmasaydı, bugün İstanbul bizim için eski bir hatıradan öteye gitmeyecek, belki de bu satırlar da olmayacaktı.
Gerçekler zamanla anlaşılır. Çanakkale Zaferi tüm esir milletlere örnek olmuştur. İki yüz elli yıldır yenilmemiş İngiltere'nin ve müttefiki Fransa'nin Çanakkale'de aldıkları söz konusu bu ağır yenilgi, Çanakkale Zaferi'ni takip eden yıllarda, sömürülen tüm esir milletlerin bağımsızlık mücadelelerine ilham kaynağı olmuştur.
..... İngiliz General Aspinall Oglander şunu söyleyecekti:
"Biz Çanakkale Savaşları'nı kaybettik ancak bu savaşın bizim için en büyük kazanımı, Türkiye'nin okumuş gençliğini, dolayısıyla geleceğini ellerinden almamızdır."