Hamdi Döndüren

Hamdi DöndürenDelilleriyle İslâm İlmihali yazarı
Yazar
Derleyen
8.8/10
40 Kişi
181
Okunma
26
Beğeni
4.483
Görüntülenme

Hamdi Döndüren Gönderileri

Hamdi Döndüren kitaplarını, Hamdi Döndüren sözleri ve alıntılarını, Hamdi Döndüren yazarlarını, Hamdi Döndüren yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur’ân’da insanı doğru yola ancak yüce Allâh’ın ulaştırabileceği belirtilir. “Allah, kimi doğru yola iletmek isterse, onun kalbini İslâm’a açar; kimi de saptırmak isterse, onun kalbini sanki zorla göğe yükseliyormuş gibi daraltır ve sıkıştırır. İşte Allah inanmayanların üzerine böyle murdarlık verir!”
1.cilt
Mevkuf bir hadiste de şöyle buyurulur: “Dünya halkının saflarının hizasinda göklerin safları bulunur. Bundan dolayı yerdeki ‘âmin’, gökteki ‘âmin’e rast gelirse ibadet edenin günahları bağışlanır.” Bundan dolayı “âmin” sünnetle sâbittir. Hem imam hem cemaat tarafından gizlice yapılmalıdır. Yalnız başına namaz kılan da bunu gizlice söyler.
Reklam
1.cilt
Câbir bin Abdullah t’ten rivâyete göre, Rasûlullah r şöyle buyurmuştur: “Zikrin en üstünü ‘lâ ilâhe illâllah’ demek, duânın en üstünü de ‘elhamdülillâh’ demektir.” Başka bir hadiste de şöyle buyurulur: “Allâh’a hamd ile başlanmayan her önemli iş eksiktir.”
1.cilt
Bir gün Rasûl-i Ekrem, Cebrâil ile otururken yeryüzüne ilk defa inen bir melek huzûruna gelmiş ve “Sadece sana verilen, daha önce hiçbir peygambere verilmeyen iki nur sebebiyle seni tebrik ederim.” demiş ve bu iki nûrun Fâtiha sûresi ile Bakara sûresinin son iki âyeti olan “Âmenerrasûlü” olduğunu bildirmiştir. [45]
"Darda kalanın borcunu erteleyen veya borcu silen kimseyi Yüce Allah kendi gölgesinde gölgelendirir."
Sayfa 312 - Müslim, Zühd, 74; Tirmizi, Buyu', 67; Dârimì, Buyu', 50,Kitabı okuyor
"Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi. Hayır olarak hiç birşeyi yoktu. Yalnız, insanların arasına girer, adamlarına darda olanların borçtan kurtarılmasını emrederdi. Allahu Teâlâ bu kimse hakkında şöyle buyurdu: "Biz darda olanı sıkıntıdan kurtarmaya daha fazla hak sahibiyiz. Bu kulun sıkıntısını kaldırınız"
Sayfa 312 - Müslim, Müsākāt, 30; Tirmizi, Büyü 65; Ahmed b. Hanbel, IV, 120,Kitabı okuyor
Reklam
Büreyde b. el-Huseyb (r.a.) demiştir ki; Hz. Peygamber: "Kim darda olan borçluya süre verirse, kendisi için her gün bir sadaka ecri vardır" buyurdu. Ben: "Hergün borcun misli kadar bir sadaka ecri mi?" diye sorun-ca şöyle cevap verdi: "Borcun vadesi gelinceye kadar her gün için bir sadaka, borcun vadesinden sonra erteleme halinde ise her bir gün için borcun misli kadar sadaka ecri vardır."
Sayfa 12 - Buhari, Buyu' 18; Müslim, Zühd 74; Tirmizi, Buyu' 65; İbn Mace, Sadakat 14; Ahmed b. Hanbel, I, 327, III, 427, IV, 443.Kitabı okuyor
Veresiye satışta pazarlık; yağmurun yağması, rüzgarın esmesi, hacıların hacdan dönüşü veya şirket ortağının yolculuktan dönüşü; harman, hasat veya bağ bozumu gibi belirsiz bir tarih üzerinde yapılsa, satım akdi fasit olur. Çünkü böyle belirsiz bir vade taraflar arasında anlaşmazlığa yol açabilir. Burada belirsizliğin az veya çok olması sonucu değiştirmez. Vadede az bilinmezlik (yesir cehâlet), meydana gelmesi kesin olan fakat bazan erken, bazanda geç ortaya çıkabilen vadedir. "Hasat zamanı" gibi. Çok bilinmezlik (fahiş cehâlet) ise; meydana gelmesi kesin olmayan ve hiç olmaması da mümkün bulunan bilinmezliktir. "Yağmur yağdığı" veya "rüzgâr estiği zaman" gibi.
Sayfa 304 - KREDİLİ ALIŞ-VERİŞLERKitabı okuyor
Borcun vade süresi gelmeden borçlunun ölümü halinde vade düşer ve borç miras malına taalluk ettiği için de, hemen ödenmesi gereken (muaccel) borç halini alır. Satıcının, başka bir deyimle alacaklının ölümü ise vadeye bağlanmış bulunan satış bedellerini muaccel kılmaz. Bu yüzden de mirasçılar bu alacakları vadesinden önce isteyemezler. Ali Haydar, Dürâru'l-Hukkám, 1, 396, 397, 401; Mecelle, Mad. 245, 246; İbn Abidin, a.g.e, IV, 23.
Sayfa 304 - KREDİLİ ALIŞ-VERİŞLERKitabı okuyor
Vadeli alış-verişte, satış bedelini ödeme tarihinin veya takside bağlama halinde vade tarihlerinin belirlenmiş olması gerekir. Aksi halde satım akdi fasit olur.
Sayfa 304 - KREDİLİ ALIŞ-VERİŞLERKitabı okuyor
Reklam
Bir malın peşin olarak satılması asıldır. Ancak alıcı her zaman peşin para veremediği için vadeli satışlara da ihtiyaç olur. Vadeli veya taksitle satışta satıcı malı teslim ettiği halde alıcı satış bedelini belirlenen ileriki bir tarihte ödemeyi üstlenir. Eğer para peşin mal veresiye satım akdi yapılmışsa buna "selem" veya "selef" akdi denir.
Sayfa 304 - KREDİLİ ALIŞ-VERİŞLERKitabı okuyor
"Sizden bazınız mü'min kardeşinin satışı üstüne satış yapmasın"
Sayfa 299 - Buhari, Buyu' 58, 64, 70, 71, Şurut 8; Nikah 45; Müslim, Nikah 49, Buyu' 7, 8, 11; Ebu Davud, Nikah 17.Kitabı okuyor
Maslahat da en geniş anlamıyla; toplum için yararlı olanı almak, zararlı olanı da terketmek olarak tarif edilebilir.
Ebûssuud Efendi kendi döneminde narh uygulaması ile ilgili olarak şöyle demiştir: "Zamanımızda eğer bir malın 100 liradan fazlaya satın alınmasını yasaklayan bir ferman sâdır olduğu halde, bir kimse 100 liralık mala 130 lira öder ve sahih bir muamele ile satın alırsa, yani az bir mala çok para öderse burada hile ve aldatma (tağrir) söz konusudur. Çünkü her ne kadar muamalenin kendisi mübah ise de hükümetin emir ve fermanına uymak vaciptir. " Ali Şafak, "İslâm Hukukunda Alış-verişte Kar Hadleri", yıllık, I, s. III.
Sayfa 296 - DEVLETİN FİYATLARA MÜDAHALESİ (NARH)Kitabı okuyor
Hz. Peygamber'in, ıslak buğdayın üzerine kurusunu yayan sahabeyi azarlaması, Hz. Ömer'in piyasada etin az olduğu bir sırada, bir kimsenin iki gün üst üste et aldığını görünce, onu kırbaçla dövdürmesi, taʼzir cezası niteliğindedir. bk. Müslim, Iman 164; Ebü Davud, Buyu' 50; Tirmizi, Buyu' 72; eş-Şorbaci, age, s. 139.
Sayfa 296 - DEVLETİN FİYATLARA MÜDAHALESİ (NARH)Kitabı okuyor
762 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.