Öncelikle kitabın adayışı beni çok etkiledi. Gerçekten kadınlara adanmış bir kitap olduğu ve etkilediği için tam puan verdim. Bence herkesin okuması ve bir şeylerin farkına varabilmesi gerek. Temelinde kadın olan içe işler bir hikaye. Kız çocuklarının okuması gerektiğini savunuyor ve kesinlikle öyle olmalı. Kadının okuyup kendi özgürlüğünü eline alması gerektiğini, cahil insanların kadına yaptığı zulümleri, okuyanın ve okumayanın arasındaki hayat farkları çok iyi gözler önüne serilmiş. Baş karakterin geçmişini ve bugününü harmanlayarak akıcı bir dille ele alınmış.
"Elif, annesi ve babasının ayrılması üzerine babasıyla kalır. Üvey annesiyle yaşamaya devam eder. Ve bir gün babası ölür. Hayatına üvey annesiyle devam etmek zorunda kalır. Büyükannesi, dedesi, üvey annesi ve üvey teyzesinin lafları, hor görüşleri, eziyetleri altında yaşamaya çalışır. Sığınacağı tek şey okul olur ve her şeye katlanarak okumayı bırakmaz. Binbir zorluk içinde arkadaşı Hilal ile ders çalışarak üstesinden gelmeye çalışırlar. Birçok ev işi yaptırılmasının, dışlanmasının yanı sıra hayata tutunmaya çalışır. Bu yolda onu destekleyen, okuldan ve mahalleden tanıdığı Engin ile beraber yürür. Elif, Hukuk kazanır ve üniversite okumak için yeni bir serüvene atılır. Üvey annesinin onu desteklememesi üzerine, hayaline ulaşmak için hem çalışır hem okur. Sonunda tüm çektiği acıların ona verdiği güzel hediyelere ulaşır."
.
#alıntı "Görmek istediğini bulamayınca insan, bakmasının da bir anlamı olmuyordu."