Hans Magnus Enzensberger

Hans Magnus EnzensbergerSayı Şeytanı author
Author
8.1/10
100 People
355
Reads
25
Likes
3,864
Views

Hans Magnus Enzensberger Quotes

You can find Hans Magnus Enzensberger quotes, Hans Magnus Enzensberger book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kendi kendini kurtarıcı ilan eden tüm bu ordular, halk hareketleri ve cepheler yozlaşıp, rakiplerinden ayırdedilemeyen yağmacı çetelere dönüştü. Kendilerini süslemek için kullandıkları karışık alfabe, FNLA ya da ANLF, MPLA ya da MNLFonları birarada tutan şeyin bir amaç, bir proje, bir düşünce değil bu isimleri hak etmeyen bir strateji olduğunu kimseden gizleyemez, çünkü bu stratejinin adı: haydutluk, cinayet ve yağmadır.
Reklam
Tarafsız değilim. Bana da bulaştı. Öfkenin, korkunun ve nefretin içimde nasıl biriktiğini hissediyorum. Üzerinde konuştuğum şeye kendim karıştım. Limbik sistemim beynimi tanımadığım taşıyıcı maddelere boğuyor. Düşüncelerimin denetimini yitirme tehlikesi ile karşı karşıyayım
Tebanın hükümdara karşı yükümlülüğü, yalnızca onları gücüne dayanarak koruyabildiği sürece vardır. Çünkü insanların, başka kimse onları koruyamadığı durumda, doğal olarak sahip oldukları kendilerini koruma hakkı hiçbir anlaşma ile ortadan kaldırılamaz
Herhalde nefret dünyadan hiç eksik olmamıştır; fakat [şimdi] kamuoyunu ilgilendiren tüm konularda önemli bir etken haline geldi... Nefret, hiç kimsenin ve hiçbir şeyin üzerinde gerçekten yoğunlaşamıyordu; sorumlu tutabileceği birisini bulamamıştı – ne hükümeti, ne burjuvaziyi, ne de dış güçleri. Böylece günlük yaşamın tüm gözeneklerine girebiliyor ve tüm yönlere doğru gelişebiliyor, en inanılmaz, en beklenmedik biçimleri alabiliyordu... Artık herkes herkese ve özellikle de komşusuna düşman olmuştu
''Gündelik yaşamın değiş­meyen ağır akışıyla ilintilidir bunlar. Konu barınacak ev sıkıntısı, parasızlık, karın doyurma ya da bebek bezlerinin yıkanması olunca ideoloji ve propaganda bir yerde sınırlara takılır. ''
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
FERAGATLİLİK, ÖZYIKIM
Çağdaş kitleleri [geçmiş zamanların] güruhlarından ayıran, kendi esenliklerine karşı feragatlilikleri ve ilgisizlikleridir... Feragat burada olumlu bir özellik değil, insanın kendisinin önemli olmadığını, kendi benliğinin her zaman ve her yerde başka bir benlikle değiştirilebileceğini düşünmesidir...
MOLEKÜLER İÇ SAVAŞ, KANAAT/İNANÇ YİTİMİ
Bir keskin nişancının kurşununa hedef olmadan halen ekmeğimizi alıp gelebiliyoruz diye barışın hakim olduğunu sanıyorsak, kendimizi kandırıyoruz. İç savaş dışarıdan gelen, bir yerlerden bulaşan bir virüs değil, içsel bir süreçtir. Her zaman bir azınlık tarafından başlatılır; her yüz kişiden birinin onu istemesi, uygarca birlikte yaşamayı olanaksızlaştırmak için yeterli olabilir. Sanayileşmiş ülkelerde barışı yeğleyenler henüz büyük bir çoğunluk oluşturuyor. İç savaşlarımız şimdiye kadar kitleleri sarmadı; moleküler kaldı.
geçilmez oluyor düşlere dalan kafalarımız _carceri d'invenzione_
404 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.