Hans Magnus Enzensberger

Sayı Şeytanı author
Author
8.1/10
100 People
357
Reads
26
Likes
4,155
Views

Most Liked Hans Magnus Enzensberger Posts

You can find Most Liked Hans Magnus Enzensberger books, most liked Hans Magnus Enzensberger quotes and quotes, most liked Hans Magnus Enzensberger authors, most liked Hans Magnus Enzensberger reviews and reviews on 1000Kitap.
İŞARETLER, KİŞİSEL DENEYLER
BAŞLANGIÇ KANSIZ, işaretler masumdur. Moleküler iç savaş daha kimse anlamadan, seferberlik ilan edilmeden başlar. Yavaş yavaş yol kenarındaki çöpler artar. Parkta şırıngalar ve kırık bira şişeleri çoğalır. Her yerde duvarlarda tek mesajı bencilik olan tekdüze duvaryazıları görülür, artık yok olmuş bir ben’den söz eden. Sınıfta sıralar kırılır, yeşil alanlar bok ve sidik kokar. Bunlar, deneyimli şehir insanının anlayabildiği küçücük, sessiz savaş ilanlarıdır.
Fakat burada da ideoloji yalnızca bir kılıftır. Savunmasız insan avına çıkmış olan genç katil, saikleri sorulduğunda şu bilgileri veriyor: “Böyle olacağını düşünmemiştim.” “Canım sıkılıyordu.” “Yabancılar bir biçimde (!) sevimsiz geliyordu.”
Reklam
Burada kesin uyulması gereken bir dizi onur kuralı vardı. Erkek olma iddiasıyla ortaya çıkanın, ister samuray ya da kahraman kovboy, ister cani ya da asi, olabildiğince güçlü ve tehlikeli bir rakiple, en azından kendisine denk bir rakiple boy ölçüşmesi temel kuraldı. Günümüzün saldırganları bu tür kavramlara yabancı. Burada ortaya yeni bir erkeklik anlayışı çıkıyor. Bu erkekliğin onurunun korkaklık olduğu söylenebilir; fakat bunu söylemekle onları yüceltmiş olurduk. Cesaret ve korkaklık arasındaki yalın ayırımı dahi anlayamıyorlar.
Günümüz iç savaşçılarının yeğledikleri kurbanlar kadın ve çocuklardır. Bir hastanede yatanları katletmekten gurur duyanlar sadece Çetnikler değil: her yerde görüldüğü gibi, öncelikli olan, güçsüzlerin ortadan kaldırılmasıdır
İdeolojik olarak bakıldığında bireycilerden başka her şeydi onlar. Örgütlenmenin gerekliliğine inanırlardı. Ama tek tek bireyleri, kitleleri harekete geçirecek gerekli birer motor olarak görürlerdi. Kitlelerin harekete geçmesini beklemezlerdi, kitlelere bazı talepler de yönetmezlerdi; tam tersine onlar kitlelere bir şey vermek ve söylemek isterlerdi.
YORUM LABİRENTİ, ÇIKMAZ YOLLAR
Siyasetçilerin ve köşe yazarlarının varolan yorumlardan en zayıf olanlarını yeğlemeleri kimseyi şaşırtmamalıdır. Bunu yaparken, alışılagelmiş parti şemalarına uyuyorlar. Çabalarını özetlemeye birkaç sözcük kâfi gelecektir. (...) Sosyal demokrasinin alacakaranlığında Rousseau bir kez daha haklı çıktı. Üretim araçlarını değil, tedaviyi devletleştirdiler.
Reklam
353 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.