Amerikalı eleştirmen. 1930'da, New York'ta doğdu. 1947'de girdiği Cornell Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü'nde, özellikle Romantizm üzerine çalışmalarıyla tanınan M.H. Abrams'ın öğrencisi oldu. Bu okulu bitirdikten sonra öğrenim hayatına bir yıl Pembroke College'de, sonra da Yale Üniversitesi'nde devam etti. 1955'den beri öğretim üyesi olarak çalışmakta olduğu bu üniversitede halen Beşeri Bilimler alanında dersler vermektedir. Son derece verimli ve çalışkan bir eleştirmen olan Bloom, 1959' da yayımlanan ilk kitabı Shelley's Mythmaking'den (1959; Shelley'nin Mit Yaratımı) bu yana, birkaçı kurmaca alanında olmak üzere otuz civarında kitap yazmış, yüzlerce kitabın editörlüğünü üstlenmiştir.
Bir kitap, yazarının ardından bir ya da iki nesil daha yaşadıysa, bu kitabın kötü olduğunu düşünmem. Yaşayanlardan çok ölülere güvenirim.
William Hazlitt
“Ben gerçek bir Marksist eleştirmenim, Karl’dan ziyade Groucho Marx’ın izinden giderim ve düsturum da Groucho’nun ünlü sözüdür: “O her neyse ben ona karşıyım.”
William Shakespeare bizi daha iyi hale getirmeyecek ve bizi daha da kötüleştirmeyecek, ama kendimizle konuştuğumuzda kendimize kulak vermemizi sağlayabilir. Bize başkalarında olduğu gibi değişimin nasıl olabileceğini ve belki de değişimin son şeklini öğretebilir.”
“Yalnızlığın sağladığı büyük zevklerden biri de iyi okuyabilmektir. Bu da benim tecrübeme göre en sadra şifa zevklerden biridir. Okuma sizi öteki kılar. Bunu içinizde, arkadaşlarınızda veya arkadaşınız olabileceklerde bu şekilde yapabilir. Hayalden beslenen edebiyat öteki olmaktır ve böylece yalnızlığı da yükseltir. Sadece yeterince insan tanıyamayacağız diye değil, aynı zamanda dostlukların etkiye açık olması, azalmaya veya yok olmaya temayül etmesi, zaman, mekân ve kusurlu sempatilere yenilmesi ve ailevi veya tutkulu hayatın kederleriyle dolması ihtimalinden dolayı da okuruz.”
Harold Bloom, elli yılı aşkın okuma tecrübesi ışığında edebi metinleri okumanın işlevlerini ve faydalarını, kitapların nasıl okunması gerektiğini sade bir dille anlatıyor. Nasıl ve Neden Okumalıyız?, okuma eylemi üzerine rehber bir kitap.
Harold Bloom Amerikalı bir eleştirmen. 40’tan fazla kitabı var. Ben henüz diğer kitaplarını okumadım. Yazarın isimine aşinalığm ‘’Great Gatsby’’ kitabındaki önsözünü okumuş olmamdan kaynaklanıyor. Bu kitabı ise görür görmez aldım. Çünkü her okuma tutkunu gibi neler okumalıyım sorusu sürekli zihnimi meşgul eder.
Kitap; öyküler, şiirler, romanlar ve piyesler başlıkları altında dünya edebiyatının öne çıkan yazarlarını ve Bloom’a göre bu yazarların en iyi işlerini anlatıyor. Bloom bu kitabı bir liste olarak görmememizi sadece neden okumamız gerektiğini gösteren bir liste olarak değerlendirmemizi öneriyor. Herkesin kendi okuma yöntemi en doğrusudur, zamanla ve çok okudukça da bu yöntem gelişir diyor.
Kitapta ilerledikçe okumadığım çok fazla şey olduğunu gördüm. Bloom, kitapların hikayelerinin derinlerine indiğinde, okumadığım bir kitap ise hemen o sayfaları atladım. Çünkü önce kendim okuyup sonrasında onunkiyle karşılaştırmak istiyorum. Güzel bir okuma listesi hazırladım. Özellikle öykü ve şiir benim en zayıf olduğum alanlar, daha fazla okuma yapmam gerektiğini iyice anladım.
Ufkumu açan, ara ara başvuracağım bir kitap!
Yazar kitabında klasik eserlerle ilgili fikirlerini belirtirken çok kopuk belirttiğini düşünüyorum, konuyu bağlamakta yetersiz kalmış.
Öykü, şiir, roman türleriyle ilgili dünyaca ünlü klasikleri neden okumamız gerektiğini anlatmış fakat sadece tek bir kitaptan bahsederken bile o kadar konuşma havasında ki odaklanmakta zorlandım ve yarım bıraktım.
Eğer ilerde yazarın bahsettiği kitaplardan birini okursam; yazarın o kitapla ilgili bahsettiği 4 5 sayfalık kısmı okurum ve prof.luğa dayanan yorumlarından faydalandım fakat onun dışında kitaba tekrar başlamayı düşünmüyorum.