Ne yalan söyleyeyim bu kısacık kitaba bayıldım.
Her okuduğum cümlenin ardından, tanıdığım ve yaptıklarına anlam veremediğim bazı insanları ,hatta çocukken, ergenlik döneminde kendi yaptıklarımı hatırlayıp gülümsedim.
Bu minik kitap bize, martaval , saçmalık ve yalan üzerine rasyonel bilgiler aktarıyor.
Örnek mi istiyorsunuz ?
Sanatın eski günlerinde
İşçiler çalışırdı büyük özenle
Gözle görünmeyen en ufak yerde bile
Çünkü Tanrılar her yerde
Bu dizlerin anlamı gayet açık . Eski zamanlarda zanaatkarlar kestirmeden gitmiyorlardı .
Dikkatle çalışılıyorlar ve yaptıkları işin her yönü ile ilgileniyorlardı. Ürünün her parçası dikkate alınıyor ve olması gerektiği gibi tasarlanıp , yapılıyordu.
Bu zanaatkârlar , yaptıkları işin normalde gözle görülmeyecek özellikleri söz konusu olduğunda bile, disiplinden ödün vermiyorlardı.
Bu özellikler şayet doğru şekilde aktarılmamış olsaydı kimse fark etmeyecekti ama zanaatkarlar vicdanen rahatsız olacaktı.
Bu nedenle , hiçbir şey hasıraltı edilmiyordu.
Ya da denilebilir ki hiçbir boktanlık yoktu.