İttihat ve Terakki partisinin en önemli şahsiyetlerinden olan Cemal Paşa'nın torunudur. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankarada haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde genel yayın yönetmenliği yaptı. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. Halen Milliyet gazetesinde haftada altı gün iç ve dış politika yazıları yazıyor. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Gazeteciler Cemiyeti Fıkra Ödülünü kazandı. Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet gazetesi 1986da Sedat Simavi Ödülünü kazanarak yılın gazetesi seçildi.
Bir zaman gelir
şiddet akla boyun
eğdirmeye girişir...
Gerçek insan
işte o zaman rolünün
ne olduğunu kavrar.
Boyun eğmeyi reddederek,
kaba kuvvete
yenilmez bir kuvvetle,
ruhun
gücüyle karşı çıkar.
Yılların usta gazetecisi Hasan Cemal gazeteciliğe daha doğrusu köse yazarlığına nasıl ve hangi dönemde başladığını ve bugüne kadar geçen sürede siyasi ve hayata bakış açısının nasıl evrildiğini (değiştiğini) özetliyor. 1970 lerde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve onlarca devrimci ögrenci liderleri ile tanışması, Mülkiye sıralarında hocalarının fikirlerinin olgunlaşmasında oynadığı rola kadar bir çok konuda kendini eleştirel bir sohbet tarzında kaleme aldığı kitabı. Turkiyenin 1968 ile 2000 yıllara gelene kadar yaşadığı olayların ve dönemin gerek siyasi, gerek gazeteci, gerek öğrenci liderleri gerekse eğitim kurumlarının hocaları ile yaşadığı olaylara yer vermiş.
Kendi kendine hesap sorar bir dille kaleme almış. 55 yıllık köşe yazarının değişen, gelişen, evrilen fikirlerinin anlatıldığı bir kitap.
Kürt meselesi aklımı üniversiteye gelip de Doğu'dan gelen dostlarla münasebet kurup uzun sohbetler yaptıktan sonra beni meşgul etmeye başladı. Bu raddeden sonra ise bugüne kadar entelektüel saydığım şahısların kıymetini sorgulamaya başladım. Bilhassa kendi cenahımın önde gelen mütefekkirlerinin bu konuya neden bigane kaldıklarını merak ettim.
okuduğum kitap 2003 yıllı doğan yayıncılık tarafından basılmış kalınca bir kitap başlığı Kürtler Hasan Cemal'in deyişiyle'' Bu yalnız Kürtlerin değil, Türklerin de kitabı'' bende Hasan beyin bu sözüyle ne demek istediğini kitabı okuduktan sonra anladım ve katıldığımı belirtmek isterim. Kısaca kitapta neler anlatıldığını belki merak edip okuyacak arkadaşlara aşağıdaki gibi sıralamak istiyorum.
-1925 yıllında çıkarılan şark ıslahat planının 41 maddesinde bu topraklar üzerinden yaşayan herkesin sadece Türkçe konuşması diğer dillerin yasaklanması
-12 eylül 1980 yılında Diyarbakır cezaevinde yapılan insanlık dışı işkenceler
-Barzani ve Talabani ile yapılan konuşmalar
-1995 yılında Pkk'yi bitirmek için Türk ordusunun Kuzey Irağa girmesi
-1990 yıllarda Vedat Aydın ve Musa Anter gibi diğer bazı aydınların öldürülmesi
- Susurluk olayı ...
- iki ateş arasında kalmış halkın acıları
-köy yakma ve boşaltmaları
kitapta neler anlatıldığını yazarsam galiba sayfa uzayıp gidecek. son olarak bu topraklara huzurun gelmesi için farklıların zenginlik olduğunu kavrayıp baskılarla hiçbir zaman çözüm olamayacağının bilincine vararak, demokratik yollarla çözüm yollunu aramalıyız...
KürtlerHasan Cemal · Everest Yayınları · 2015321 okunma