1951 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Fen Lisesi ve ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ni bitirdikten sonra Harvard Business School’dan mezun oldu.
İki yıl TABA Türk Amerikan İş Adamları Derneği başkan yardımcılığı, dört yıl boyunca da TÜBİSAB Bilişim Sanayicileri Derneği başkanlığı yapan ve otuz yedi yıl boyunca değişik sektörlerde işveren veya üst düzey yönetici olarak çalışan yazarın bugüne kadar Zaman Gezginleri Kerim ile Sibel (2021), Kafkas Ateşi (2020) ve Çapraz Oyun (2020) dahil olmak üzere yedi romanı yayımlanmıştır.
Hikâyelerin Hikâyesi projesinin ilk bölümü olan ve 25 farklı usta yazarın hikâyesini anlatan "Yazdıklarıyla Yaşayanlar" adlı eseri 2018 yılında basıldı. "Yazdıklarıyla Yaşayanlar II" adlı ikinci eseri ise 2020 yılında okurlarıyla buluştu.
Eşi Handan ile birlikte İstanbul’da yaşamaktadır ve İpek adında bir kızları vardır.
Oğuz Atay'ın yazdığı hiçbir kitap kendisi hayattayken ikinci baskıyı yapamaz. Zira sıradanlığı eleştirmesi, okurların zihninde yeni düşünceler yeşertme potansiyeli, mevcut düzenden beslenenlerin hoşuna gitmemiştir.
Hasan Saraç / 13 Saat + 1 Ömür
Okurların yönlendirmesi ile yazılmış interaktif bir roman #13Saat1Ömür. Geçici hafıza kaybı yaşayan bir adamın çocukluğundan itibaren yaşadığı yönlendirilmelerini, seçimlerini ve aşkını mercek altına alan ve okurken de kendi hayatınızda yaptığınız seçimlerinizi düşündüren bir eser.
Bir gün öncesine kadar normal
Serinin üçüncü kitabının paylaşımı ile sizlerleyim. Umarım dördüncü kitabına da bir an önce kavuşurum. Çünkü kitabın bitimi ile kafamda yine bir sürü soru işareti kaldı. Merakla devam kitabını beklemeye başladım bile.
İlk iki kitaptan sonra yine Sibel ve Kerim odaklı bir akış olacağını düşünürken farklı bir ana karakter ile birlikteydik. Vedat Altan. Kimsesiz, güçlü bir kişilik, yalnızlığı ile barışık. Bur akşam evine gelen davetsiz misafirleri sayesinde delilik ile velilik (öncülük) arasında nerede olduğunu bilmemenin kaosunu yaşıyor. Onun bu kaosunu, çözüm için yaptıklarını ve asıl gerçeği okuyoruz.
Bilim-kurgu, distopya ağırlıklı serinin bu kitabı daha çok hayat hikâyesi anlatımı ile kurgulanmıştı. Kurgu bu kitapta gelecek Yeni Dünya'da değil, günümüz İstanbul'unda geçiyordu.
Yazarın akıcı anlatımı ile keyifli bir okuma deneyimi oldu.
Bir gün otel odasında uyanıyorsunuz ve hicbir şey hatırlamıyorsunuz o an ne yaparsınız?Evet zor bir durum öyleki aynada kendinizi bile tanımıyorsunuz...
Erol Adoni otel resepsiyonundaki kızdan yardım ister,ondan prof.Moretti ile buluşacağını kendisine söylediğini öğrenir.
Prof.Moretti'nin son kitabı "Niccolo Machiavelli'nin Düşleri"kitabi için söyleşi için randevusu vardı aslında bunu bile unutmuştu.
Geçmişini, bir anlamda kimligini kaybetmiş olmanın baskısıyla bir kaç saat sonra söyleşi yapacak olması üzerinde stres yaratır.
Erol Adoni Prof.Moretti ile buluştuğunda durumunu anlatır ve Moretti ona hipnoz önerir ve kendine güvenmesini söyler..
Erol Adoni hipnozla geçmişine dönerek çocukluğundan başlayarak otel odasında hiçbir şey hatırlamadığı ana kadar geçmişini anlatmaya başlar.13 saatlik bu seansa sizde katılmak istemezmisiniz yine kalemiyle,akıcı anlatımıyla okuduğum keyifli bir kitap oldu benim için.
"Geçmişiyle doğru dürüst yüzleşemeyen toplumlar zananla bunalıma girerler.Ortak sırlarını korumaya,içlerinden çıkan farklı sesleri susturmaya öylesine kendilerini kaptırırlar ki bir süre sonra doğruluk kavramı zihinlerinde mutasyona uğrar. Mihenk noktalarını, dengelerini ve en nihayetinde kimliklerini kaybederler."Tıpkı bireyler gibi,diye düşündü Moretti....