'İnsanları eleştirmek, üretmekten her zaman daha kolay gelmiştir.
Bize düşen yapıcı eleştirilerde bulunanları minnettar olmak yıkıcı eleştirilere ise takılmadan yolumuza devam etmektir.'
'Gizli düşmanlar olduğu gibi gizli dostlar da vardır.
Dostun gizlisi kendini anlatmaya dalkavukluk sayar.
O hâlde düşmanları tanımada gayret gösterildiği gibi dost arama da ihmal edilmemelidir.
Aramadan bulunan dostlar umulduğu kadar emniyetli olamayabilirler.'
Öncelikle, kitabın arka kapağındaki hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum:
Mutluluk nerede?
"Insanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş. Hep şikâyetçi hep bıkkınmış...
Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler. "Saklayalım ki zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler." diyerek başlamışlar tartışmaya.
Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi "Everest tepesine saklayalım" demiş, kimisi "Atlas okyanusunun dibine" demiş. Taç Mahal'in kubbesi, Italyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, içki kadehi, sigara paketi, lale bahçesi... Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş... Derken meleklerden biri "IÇLERINE SAKLAYALIM" demiş. "Kimsenin aklına gelmez kendi içine bakmak."
Işte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış. Ne başkasının evinde ekmeğinde, ne de makamda ve parada..."
Kalbe Düşen Damlalar yukarda paylaştığım hikaye gibi harika hikayelerin toplumundan oluşan bir kitapdır. Bu kitap bu dünyadan ötesinin de var olduğunu insanlara en iyi hatırlatan kitaplardan biri. Ben çok sevdim ve mutlaka tekrar okuyacam. Herkese tavsiye ederim.