Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Haydar Karataş

Haydar KarataşGece Kelebeği yazarı
Yazar
8.6/10
90 Kişi
372
Okunma
23
Beğeni
3.400
Görüntülenme

Hakkında

1973 yılında, Dersim'in Hozat ilçesine bağlı Haçeli köyünde doğdu. Köyünde okul olmadığından, henüz altı yaşındayken, babası onu sırtına alıp, 1938 yılında askeri kışla olarak kullanılmış bir binada bulunan yatılı okula götürdü. O zamana kadar yalnızca Zazaca konuşan Karataş, burada Türkçe öğrendi. İstanbul, Kocasinan Lisesi'nde okudu. Bir yandan da lokantalarda bulaşıkçılık, tekstil atölyelerinde çıraklık yaptı. Aynı yıllarda sol fikirlerle tanıştı ve dört kez gözaltına alındı. 1992 yılında tutuklanarak Türkiye'nin çeşitli hapishanelerinde on yıl, dört ay hapis yattıktan sonra, 2002 yılının Haziran ayında, Gebze Cezaevi'nden şartlı tahliye edildi ve ülke dışına çıktı. 2003 yılından beri İsviçre'de yaşamaktadır. Fribourg Üniversitesi'nde bir yıl, lise denklik eğitimi gördü. Daha sonra Zürih Üniversitesi'nin Psikoloji bölümü'ne kaydoldu, ancak ekonomik nedenlerle okulu bırakmak zorunda kaldı. Hamallık, temizlikçilik, yoksul ülkeler için kullanılmış giysi toplama gibi işlerde çalıştı. Pek çok edebiyat dergisinde yazıları yayınlanan Karataş'ın Gece Kelebeği (Perperık-a Söe) romanı ilk roman çalışmasıdır. Bir dönem Açık Gazete İsviçre temsilciliği yapan Karataş, Demokratik Gündem Gazetesi, Devrimci Demokrasi, Yaba Sanat, İnsancıl, E Dergisi, Birgün, Öteki İsviçre, Dersimnews, gibi pek çok dergi ve gazetede makaleleri yayınlandı.
Unvan:
Roman Yazarı ve Aktivist
Doğum:
Tunceli - Hozat, 1973

Okurlar

23 okur beğendi.
372 okur okudu.
8 okur okuyor.
139 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
...Şu Dersim’de Tanrı’dan sonra kadın gelir,yani kadının günahını almayacaksın,bir kadın sana zehir dahi verse alıp cennette fokurdayan zemzemdir diye içeceksin.
Ermeni ustası elindeki çekiçle taşa vurdukça sanırsın bülbüller şakır.Ermeni taş ustaları bir de acı ağıt yakar ki,elinin altındaki taş dile gelip ağlar.
Reklam
Sahi hangi vakit yaşanmıştı da geçmişti bu hayat!
Sayfa 117Kitabı okudu
Burası Babil, aklını yitirmiş tanrıların diyarı, burası tımarhanesi memleketimin. Burası ölüden tanrı yaratan ideologların saltanat sürdüğü cehennem...
O nasıl bir Tanrı’ydı,yaşadığımızın düş,düşümüzün gerçekmiş gibi var olmasına izin verebiliyordu?Görmez miydi,hayal kırıklığının insanı sisler içinde belirsiz bir düşe çevirdiğini,görmez miydi,hayalin kendi kutsal varlığının dahi önüne geçtiğini?
Reklam
“Bir göz ağlarken diğer gözün güldüğü görülmüş müdür ?”
On İki Dağın Sırrı
On İki Dağın Sırrı
Haydar Karataş
Haydar Karataş
🥺🥺🥺

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
255 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gece Kelebeği için söylenecek en net şey politik roman olması sanırım.Savaş var, asimilasyon var, kimlik arayışı var kitapta. Dersim’in Alevileri, Kürtleri, Zazaları, tehcirden kurtulan Ermenileri ortak acılarda eşitleniyor.Açlık, kıyım, devlet baskısı hepsinin derdi.Kitaptaki karakterler sanki bir sisin ardında.Tüm yaşanılanlar ve kişiler küçük Gülüzar’ın görüş açısı ile yansıtıldığı için olsa gerek. Fecire Hanım ile kızı Gülüzar tüm kıyımlara, doğa koşullarına, açlığa karşı ayakta durmaya çalışır. Okuması zor, hazmı daha da zor olan bir kitap Gece Kelebeği.
Gece Kelebeği
Gece KelebeğiHaydar Karataş · İletişim Yayınları · 2012261 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
EJMA'NIN RÜYASI & HAYDAR KARATAŞ
-"Ey Tanrım biraz günışığı ver bana, biraz yağmur! Bir adam gördüm içindeki canavarı bağlamış ardı sıra sürüklüyordu. Yanına gittim, "Amca,’' dedim. Duymadı. Daha yüksek sesle seslendim," Amca nereye götürüyorsun bu vahşi yaratığı?" Dedi, "Evlat, çok öfkelendi. Masalcıya götürüyorum, biraz hikaye anlatsın, dinsin.
Ejma'nın Rüyası
Ejma'nın RüyasıHaydar Karataş · Nota Bene Yayınları · 201746 okunma
255 syf.
·
Puan vermedi
·
374 günde okudu
Gece Kelebeği
GECE KELEBEĞİ - Haydar Karataş                                              Kitabı tanıtmak için kalemi elime aldım, nasıl başlasam yazıya diye düşündükçe, içim, tıpkı her bir satırı okurken hissettiğim gibi acıya kesti. Sina Akyol "Edebi anlatımıyla baştan başa bir çığlık." yorumunu yapmış eser için.O kadar doğru bir tespitte bulunmuş ki... Kitabın konusu yanında yazarın dili kullanma becerisi, canlı anlatımı, tabiatı, insanları anlatırken ki kullandığı  dil bana Yaşar Kemal'i hatırlattı.      Bir çocuğun gözüyle 1938-1939    Dersim'inde yaşananlar anlatılıyor. Çocuk neyin, neden olduğunu sorgulamadan yaşanan acıları, çekilen yoksulluğu , yitip gidenleri görüyor. Eseri politik çizginin dışına taşıyan da işte tam da bu.           Çocuk anlatıcı Gülüzar'ın annesi Fecire Hatun'dan dinlediği masallar da esere folklorik unsurlar katıyor.                                    Fecire Hatun, Perhan, Kolsuz Musa, Hece...  o kadar canlı anlatılıyor ki anlatıcı Gülüzar'a dönüşüp onun gözüyle her bir drama tanık oluyoruz okur olarak. Hele Sıncık Dağı'nda Fecire Hatun' un taşlara yüz sürerek yalvarma sahnesi romanın sonunda Gülüzar'ın çocuk hafızasından sıyrılarak şöyle dile gelir "Kim demişti taşların konuşmadığını, kırlangıç kuşlarının yol gözetmediğini, kim demişti?"                           Çok fazla anlatıp büyüyü bozmak istemiyorum. Belki merak edeniniz olur...
Gece Kelebeği
Gece KelebeğiHaydar Karataş · İletişim Yayınları · 2012261 okunma