Daha fazla dayanmama imkân yok, yalnızlıktan boğuluyorum, bir insan yüzü görmek, tatsız da olsa bir ses işitmek zorundayım. Bir ses olsun, yeter ki, bir şey duyayım.
Ben şu sıra kitap okuma, dışarı çıkma ve birileriyle konuşma imkanından yoksunum, yapayalnızım yirmi dört saat, onun için yirmi dört saati altmış dakikayla değil altı yüz dakikayla çarpmalısın. Yine de çok uzağında kalırsın gerçeğin.