Hermann Broch Gönderileri
Hermann Broch kitaplarını, Hermann Broch sözleri ve alıntılarını, Hermann Broch yazarlarını, Hermann Broch yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sonsuzluktan gelip, sonsuzluğa yönelen, yaşayabilsinler diye insanların yakasına yapışan özlem yeniden sonsuzluga mı kaçmıştı.?
Sayfa 227Kitabı okudu
"Adil olmadan dindar olmamız olanaklı mı?" diye karşıldım sorusunu. Gülümsüyordu: "lnancın adalete ihtiyacı vardır, fakat inancın kendisi bazen adaletsiz olabilir.
Sayfa 217Kitabı okudu
insan, bir başka insana yardım edebilir, fakat kaderini degiştiremez
Sayfa 216Kitabı okudu
"Çılgının biri olabilir, deli olabilir . . . herkes delilige inandıgı zaman delilik akıl olacaktır . . . eski akılla yürümüyor işte . . . ve içimizdeki bir şeyin nihayet 'evet' demesi gerekiyor, nihayet kabul gördügünde o kendiliginden akıl olacaktır."
Sayfa 212Kitabı okudu
“(…) aslında dil dışında yeni bir anlaşma aracı icat edilmeli… Yazılanlar, konuşulanlar hep sağırlaştı, dilsizleşti… Yeni bir şey olmalı, (…)”
(…)
“Aslında artık insanların tek derdinin unutmak, yalnızca unutmak olduğu bir dönem gelse şaşmam; uyku, yemek, uyku, yemek…”
Sayfa 342 - Ketebe Yayınları, Çev. M. Sami Türk, Mayıs 2022, İstanbul; 1918-Huguenau veya Realizm, Cilt-3Kitabı okudu
"Rastlantı veya kader, Doktor Bey . . . eger rastlantı insan görünümünde karşımıza çıkıyorsa artık rastlantı degildir. . . bir insanın isminin şu ya da bu olması raslantıdır, fakat orada olması, belli bir anda gelmiş olması, rastlantının ve isimlerin ötesinde bir şeydir . . . bu, kaderdir işte."
Sayfa 211Kitabı okudu
lbrahim, oğlu lsmail'i kurban etmeye hazırdı ve eğer kurban etseydi, ölmüş çocuğu, yaşarken sevdiğinden daha çok sevecekti; eğer ölülerimizle konuşursak başlangıcın ve sonun üzerinden adaya biliriz, yaşamakta olanlar bizi yalnızlaştırır
Sayfa 207Kitabı okudu
ortalıkta dolaşan herkes yalnızlık içinde ve kalbindeki hakikati yitirmiş durumda
Sayfa 206Kitabı okudu
aniden serinleyen ve hareketlenen yaz gününü amansız bir sevinç doldurmuştu, insanı sevinmek için zorlayan, neredeyse acımasız denebilecek bir sevinç, bir anlamda, fırtınayla gelen, onunla birlikte yag, et ve kaslara, hatta daha da ilerleyerek kemiklere nüfuz eden, dışarıdan zorla giren bir sevinçtİ bu,
Sayfa 188Kitabı okudu
her soluğa nüfuz etmişti; vücudunun her lifine, hatta iskeletinin kemiklerirıe, kol kemiğine parmak eklemlerine, hatta dişlerine nüfuz etmişti dişilik ve beni sonsuz duşsel dişilikle doldurmuştu. Mutluluk değildi, ne kadar mutluluk hissettiğimi, gizemli sonsuzluğunun beni kabul ettiği bir başka Ben'e ne kadar dönüştüğümü fark edebilmek için sanırım suskunluğun, şaşkınlığın ve bakmanın bu son katmanında yeni ve daha derin bir göz gerekiyordu.
Sayfa 184Kitabı okudu