Korku, "BEN değilim," der. İnanç, "BENİM,' der.
Korkunun, kendileri ve olabilecekleri kişi hakkında söyleyeceklerini dinlemeyi reddeden bir sürü insan var. Bu tür insanlar korkunun esiri olmak yerine kendilerine olan inançlarıyla hareket ederek olabilecekleri kişiyi hayal ederler. Deneyimlerinin sunduğu armağanları alarak onları yeni bir gerçeklikte kullanışlı hale getirmeyi seçmişlerdir.
Korku, "Bu yarışmaya girersem kaybedebilirim," der. İnanç, "Eğer bu yarışmaya girersem, kazanabilirim. Ama kazanamazsam, gelecek girişimimde bana yardımcı olacak bir şey öğreneceğim. Demek ki, hiçbir şekilde kaybetmem," der.
Bir adım atıp başarısızlığa uğramaktan öğrendiğiniz paha biçilmez şeyleri açıkça kabul ettiğinizde, aslında gerekli iç görüyü kazanıyorsunuz. Bu, sonuçta istediklerinizi yaratan yeni, daha etkili eylemlere götürecek önemli bir bilgidir.
Eğer 'keşke yaşamasaydım' dediğiniz olaylar üzerine durup düşünürseniz, bu olayların bugünkü halinizi nasıl şekillendirdiğini görebilirsiniz. Hayattaki gerçek büyümenizin tohumlarının genellikle en kafa karıştırıcı, Moral bozucu ve zor deneyimlerden geldiğini görebilirsiniz. Şu anki halinizi yaratmak için o koşulların ne kadar gerekli olduğunu artık görebiliyor musunuz? Şimdi gelecekteki benliğinizde olduğunuzu hayal edin, hayatımızın bu bölümüne geri dönüp baktığınızı... Bu an, gelecek benliğinizin ve gelecekte yaşayacağınız olumlu deneyimlerin tohumlarını saklar. Bu andan ne çıkaracaksınız?