Hüseyin Altuntaş

Şebnem author
Author
7.3/10
12 People
53
Reads
3
Likes
2,337
Views

Newest Hüseyin Altuntaş Quotes

You can find Newest Hüseyin Altuntaş quotes, newest Hüseyin Altuntaş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ahmet Hoca: "Biz köylü çocuğuyuz. Şehre çok sonradan indik. Köydeyken motorlu araçları uzay mekiği merakıyla seyrederdik. Otuz yıl öncesine kadar araba diye at arabasını bilir, gerçek arabaları da yılda bir görürdük. Sonradan şehirli olduk diye otomobillere bakışımız değişmedi. Onu yürütmek için hâlâ karnına tekme vurur gibi gaza basıyor, direksiyonunu da yular tutar gibi çekiştiriyoruz. Siz şehirli çocuklar televizyonu basit bir alet sayarken biz eski köy çocukları radyonun içinde küçük adamlar olduğuna inanırdık. Merak ettiğimiz de çişlerini nereye yaptıkları olurdu. Bu nedenle, bizim mazur görün ve teknolojiye uyum zorluğumuzu anlayışla karşılayın."
Sayfa 174
"Lütfen izin veriniz de, ruhumun derinliklerinden gelen bir arzuya uyarak size bugün biraz öğüt vereyim. Yeni açmış kır çiçeklerim! Siz kuzucuklarımı seviyorum, hem de çok seviyorum. Sabah melteminde salınan köknar ağaçları kadar vakarlı ve onurlu erkek öğrencilerim! Üzerlerine sabah çiği düşmüş kırmızı gül yaprakları kadar nazenin, güller kadar saf ve temiz kız öğrencilerim! Dikenlerinizin battığı yerden kan yerine şefkat ve merhamet akıtacak kadar afif ve vakarlı kızlarım! Siz yavrularımın her türlü rüzgara karşı tabiat güzeli çiçekler gibi dik kalabilmesini, kendilerini sarsabilecek hiçbir fırtınaya yenik düşmemesini diliyorum. Bu nedenle, 'Din nasihattir' buyuran şerefli peygamberin izinden giderek günah lekeleriyle henüz kirlenmemiş kalplerinize sesleniyorum... "
Sayfa 84 - Ahmet Öğretmen
Reklam
(Bir öğretmenin öğrencilerine hitabı, konuşma tarzı, cesaretlendirmesi, verdiği değeri, seçtiği o değerli kelimeler... Yıldızlanacak cinsten...) -"Yavrular! Yürüyüşleriniz ağırbaşlı ve vakur, sözleriniz kibar ve ince... Yüzleriniz mütebessim, bakışlarınız ciddi... Size, evet size kim saygısız duygularla bakabilir? Gözler sizi rahatsız etmek istese de, nurlu yüzlerinizdeki iman parıltıları bir manyetik duvar gibi geri teper o bakışları... Ve tüm gözler bu vakur, bu alımlı ağırbaşlılık karşısında yenilmiş olarak yere eğilir. Sizler bir harikasınız!"
Sayfa 20 - Ahmet Hoca
“Şebnem... Kardelen çiçeği... Beni unutmadın, değil mi?”
Sayfa 355 - FarukKitabı okudu
Bütün mesele, ömrümüzü “iyi bir insandı diye anılmayı hak edecek doğru ve düzgün bir yaşam modeliyle tamamlamak, geriye tüm yakınların, akraba, dost ve tanıdıkların zihinlerinde güzel hatıralar bırakmak, bütün bunlar için de Rabbinin huzuruna "benlik/nefs/ego" denen küheylanı güzel terbiye etmiş bir insan, Yaratıcısına saygılı, yarattıklarına şefkatli ve merhametli bir mümin olarak çıkmak... "Ey iç huzuruna ermiş olan insanoğlu! Dön Rabbine, sen O'ndan razı, O senden razı olarak. Haydi, gir kullarımın arasına! Gir, cennetime! (Fecr/27-30)"
Sayfa 125Kitabı okudu
İnsanın varoluşsal kibir diyebileceğimiz bir zaafı var ise, bu zaafın bir panzehirinin de var olmuş olması gerekiyor. Bu panzehiri “varoluşsal tevazu" olarak nitelemek yanlış olmaz. Sırf insan olduğumuz, sırf Allah tarafından yaratıldığımız, sırf O'nun tarafından değerli kılındığımz için öncelikle ve özellikle Allah'a karşı mütevazı/alçak gönüllü olmamız gerekir. İman ve teslimiyet bu alçak gönüllülügün ilanı, secde ise sembolüdür. Bütün hayat da, sembolü secde olan bu tevazuun [Allah'a iman ve teslimiyetin) her alandaki açılımı/muktezasıdır.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.