Ortaöğrenimini Kırıkkale’de, yüksek öğrenimini Ankara’da, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Memurluk, edebiyat öğretmenliği ve kütüphanecilik yaptı. Yazmaya ‘Edebiyat’ dergisinde başladı. İlim Sanat ve Mavera dergilerinde yazdı. HECE dergisinin kuruluşunda yer aldı. HECE, HECEÖYKÜ dergilerinin ve HECE Yayınları’nın yayın yönetmenliğini sürdürmekte. Öykülerinden ‘Ateş’, Boşnakçaya; ‘Ana Üşümesi’, ‘Gülşefdeli Yemeni’ ve ‘Giden Gün Ömürdendir’ Arnavutçaya çevrildi. Kitapları: Tüneller (öykü, Edebiyat Dergisi Yayınları 1983), Ana Üşümesi (öykü, Hece Yayınları 1999; Tüneller’in yeniden düzenlenmiş hâliyle birlikte); Gülşefdeli Yemeni (öykü, Hece Yayınları 1998; Türkiye Yazarlar Birliği 1998 Yılı Öykü Ödülü); Aşkın Hâlleri (öykü, Hece Yayınları 1999); Bir Yağmur Türküsü (deneme, Hece Yayınları 1999); Öykümüzün Hikâyesi (inceleme, Hece Yayınları 2000). Yayına hazırladıkları: Asaf Halet Çelebi Kitabı (inceleme, Hece Yayınları 2003; İlyas Dirin ve Şaban Özdemir’le birlikte); Teori ve Eleştiri (eleştiri, Hece Yayınları 2004); Düşünce ve Dil (deneme, Hece Yayınları 2004).
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Merhaba arkadaşlar, "Mehmed Akif Ersoy Okuma Etkinliği" (#73989455) sona ermiştir. Etkinliğe katılım gösteren tüm okurlara teşekkür ederim. İnşallah herkes için güzel bir deneyim olmuştur. Etkinlik sürecinde sizlerden gelen inceleme ve alıntıların toplu hali aşağıda paylaşılmıştır. Keyifli okumalar dilerim.
"En güzel, en iyi, en doğru, en net düşünceler bile hayata değdiğinde, hayat içinde sınandığında, ancak karakter sahibi bir insanda güzel, iyi ve doğru olarak anlaşılabilir ve görünebilir..."
Kitap 8 hikayeden oluşuyor. Her hikaye sonunda insan kendini düşüncelere dalmış buluyor. Eserde betimlemeler, insan tahlilleri çok etkileyici. Okuduğunuz kahramanların düşüncelerini, hislerini çok iyi yansıtıyor. Olaylar, kahramanlar Anadolu insanı hep. İyisiyle kötüsüyle yaşadığımız, gördüğümüz insanlardan ama farklı bir bakış açısıyla...Kesinlikle okunması gerekenler arasında bence.
Hüseyin Su’yu Keklik Vurmak isimli söyleşi kitabından tanıdım. Söyleşilerinden yola çıkarak öykü kitaplarını okuma kararı aldım ve en bilinen kitaplarından biri olan Gülşefdeli Yemeni kitabında karar verdim. Yazarın üslubunu çok sevdiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Cümleler çok akıcı ve zevk veriyor okurken. Kitapta birbirinden güzel toplam 8
Öncelikle yazarın bir röportajda açıkladığı, kitabın isminin anlamına bakalım:
''Gülşefdeli,
birleşik bir sıfat; gül ve şeftali sözcüklerinden oluşuyor. Şefdeli, şeftali’nin halk dilindeki söyleniş biçimi. Tabii bu iki ad, gül ve şeftali, kırmızı renkleri nedeniyle birleşik sıfat olarak kullanılıyor: Yani, gül ve şeftali kırmızısı anlamında kullanılıyor. Bu da bordonun bir tonunu oluşturur. Bu renkte ayağa
giyilen yemeni, Gülşefdeli Yemeni...''
Şu sıralar öykü kitapları okumayı adet haline getirdim, ilk sıralara da bu kitap tahtını kurmayı başardı. İçerisinde çok naif, su misali akıp giden 8 öyküyü barındırıyor. Okurken yumuşak bir battaniyeyle birisi gelip üstümü örtmüş gibi hissettirdiler.
Hüseyin Su'dan okuduğum ilk kitap buydu, ancak son olmamasını temenni ediyorum kendi açımdan. Feyzli olsun.