Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar
rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu
bahçemizden ishakkuşu
kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.
Kışın bir sobamız olurdu
sobanın yanında kedimiz
kedinin önünde yün yumağı
bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.
Yerli malı kullanan
yurdun üç tarafı denizlerle çevrili
kuruüzüm incir fındık
tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren
kuru üzüm ve inciri satan
karşılığında
çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan
bir toprağın fertleri...
Biraz yoksul biraz mütevekkil
biraz mahcup biraz kırılgan
biraz naif ama hep umutlu...
...
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var,
Çok sevdiğim rüzgar da,
Bugün pazar,
Ve ben seni çok özledim...
Ortalama bir şiir kitabı idi. İbrahim Sadri'nin şiir okumalarının, yazdığı şiirlerden daha iyi olduğunu düşündüm. Yani bazı şiirler de kelimeler vurucu, anlam yoğunluğu fazlaydı o şiirler güzeldi ama kitabın geneli şiirlerinde istenilen duygu ve anlam yoğunluğunu bulduğumu söyleyemem. Bir şiir kitabı olarak ortalama bir şiir kitabıydı. Bence 10 üzerinden 5-6 puan verilecek bir kitaptı. Şiir sevenlerin okuyabileceği veya okumayı düşünebileceği ortalama bir kitap ve İbrahim Sadri'nin sesinde ki yoğunluğu ve o etkiyi sözlerine fazla yansıtamadığını düşünüyorum...