" Umumi Harp'te Filistin çöllerinde Mısır'ın dikenli telleri arasında geçen eziyetli beş senelik gurbet hayatından sonra bu ikinci fırtına bakalım ne vakit duracak ? Bizde artık ne gençlik ne istikbal kaldı.
...
Halep'ten aşağıya doğru Aden'e kadar olan yerler bizim idi. Ecdadımızın asırlarca harp ederek kazandığı bu yerler kafasız adamların elinde bizden uçup gitti. Filistin'deki kıtalara iyi bakılsaydı cephenin düşmesine imkan yoktu. Sonradan öğrendik ki, bir çok yerlerde tek kurşun dahi atmadan teslim olmuşlar. Yalnız cephemizin sol tarafında bulunan Mustafa Kemal Paşa'nın ordusu bozulmadan ve Ingilizlere ağır zayiat verdirerek Halep'e kadar geri çekilmiş. Zira o büyük kumandan askerine ıyi bakıyormuş. Bizimkiler gibi aç ve sefil bir vaziyette değillermiş. Askere bakılmazsa işte netice budur.
...
Uykusuzluktan sersemleşen dimağım ile şarıkaya'nın eteği arasında teselli arayan kalbim seher vaktinin kızıllıkları arasında ne beyhude düşünceler içinde!
Ibrahim sorguç, Harp sandığı'nda anılarını koyduğu zarfın üzerine kendi el yazısı ile şunları yazmış ve imzalamış:
"hayatta mağlup olmamak için mesleğinizin ehli olmalısınız."
2024 yılı içerisinde bakmayı düşündüğüm kitaplar..
+neden okuyacaklarım listesine eklemedin de böyle ileti şeklinde yazdın bunları?
-çünkü okumayı değil bakmayı düşünüyorum. baktıktan sonra okuyup okumayacağıma dair karar vereceğim.
Ömrünün ilkbaharında, okulu bitirip hayata atılmak üzereyken, kendisini cephede bulan yazar Sorguç, bu duruma çok üzülüp, hüzünlenir. Çocuğu ve torunlarının okumasını çok ister. Aslında düzenli olarak yazdığı günlükler ile sadece kendi çocuğu ve torununa seslenmemektedir. 736 gün boyunca savaşın ortasında dahi hiç üşenmeden, istisnasız, her gün yazarak gerek bireysel gerek toplumsal hafızanın kaydının tutulmasında merhum Sorguç gibi gaziler üzerine düşeni yapmıştır. Ömrünün büyük bir kısmını mazeret üreterek geçiren biz Türklere bu günlükle şüphesiz büyük mesaj vermektedir. Hayatının küçümsenemeyecek önemli bir bölümünü savaş meydanlarında geçiren, acı tecrübelerini anlattığı bu eseri yazarın bir cümlesiyle anlatılması istenseydi. Harp sandığında bulunan günlüklerin üzerinde bulunan zarfın üzerine el yazısıyla yazdığı, “Hayatta mağlup olmamanız için mesleğinizin ehli olmalısınız”(s.26) vecizesi söylenebilirdi.