Kesinlikle çok daha fazla bilinmesi gerektiğini düşündüğüm,canım Sabahattin Ali çevirisi,bir çırpıda okunuveren bir antifaşist roman.1940'larda Mussolini İtalya'sına gidiyoruz.Fontamara adlı küçük, yoksul bir köy üzerinden dönemin faşist yönetimine ve kör,sağır,dilsiz,bencil bürokratlarına ironik bir eleştiri.Fontamaralılar önce elektriklerini kaybederler sonra su kaynakları zengin, dolandırıcı bir bürokrat tarafından gasp edilir.Bu eser köylünün isyanını ve çaresizliğini ,direnişini,sistemin zengini kayırıp yoksulu nasıl ezdiğini alaylı bir üslupla anlatır.Yazar gençken tanık olduğu olaylar üzerinden kurgulamış romanı.Çok acıklı olaylar anlatmasına rağmen ironik ve alaylı bir dil kullandığı için ağlaya ağlaya okuduğum bir eser olmadı.Beni gülümseten çok satır oldu,sonu ise vurucu idi.Su gibi akan bir Sabahattin Ali çevirisi idi.Bu arada Sabahattin Ali ışıklarda uyusun,toprağı bol olsun.Keşke gencecik yaşında öldürülmeseydi, dilimize daha ne zenginlikler katardı...