İlhan Mimaroğlu

İlhan MimaroğluMüzik Tarihi yazarı
Yazar
7.6/10
22 Kişi
87
Okunma
6
Beğeni
2.168
Görüntülenme
Yenilgiye uğrayandan yana olunuz hep. Çünkü çoğunluk orada değildir.
Sayfa 16 - PanKitabı okudu
Bir yaylı dörtlünün üyeleriyle birlikte lokantaya gittik. Her biri New York'un en seçkin çalgıcıları arasında sayılıyorlar. Ama, televizyonun, radyonun reklamlarında çalarak geçimlerini sağlamak zorundalar. Bir ara, günlük uğraşlarından konuşmaya başladılar. " Domates salçasının onaltılıklarında kemanlarla flütler arasında birlik kurmak çok güç oldu. " dedi ikinci kemancı. "Bırak sen onaltılıkları" diye atıldı viyolacı. " Köpek mamasının Adagio espressivo'sunda yönetmen tempoyu yanlış vurduğu için şaşırdım; uyarmak zorunda kaldım kendisini." Viyolonselci, temizleme tozundaki yorumunu başarılı sayıyordu. " Umarım ki yarın diş macunu da iyi geçer. " dedi. " Öbür gün hepimiz için büyük gün, " dedi birinci kemancı. " Hamburger seslendirilecek, Hamburger."
Sayfa 130 - PanKitabı okudu
Reklam
... Bu ara filmde ( Patricio Guzman'ın Şili deki darbeyi konu alan belgesli ) yaşlı bir adam göründü. Ağlıyordu. Gençliğinde Nazilerden kaçmış. Şili'ye yerleşmiş. Pinochet darbesinde oğlunu öldürmüşler. Bilebilir miydi? Nazilerden kaçıp günün birinde Şili'de Amerikan faşizminin içine düşeceğini? Ağlıyor adam, dünyanın dört bucağında zıpçıktıları Hitler gençliği gibi üreten Amerika.
Sayfa 33 - PanKitabı okudu
Yahudi müziğine gelince, tapınak müziği Levit denen müzikçilerin elindeydi. Süleyman çağında tapınak törenlerinde, hasasra adı verilen bir türlü trompet, magrefa adını taşıyan bir türlü org ve zilçal adlı bugünün or kestra ziline benzeyen bir vurma çalgısı başlıca çalgılar arasındaydı. Bunla rin yanında Yahudilerin, Mısır'la, eski Yunan'la ve türlü Asya ülkeleriyle ortak çalgıları vardı: Nevel (büyük arp), kinnor (bir türlü kitara), halil (bir türlü zurna) vb. Bugüne kalmış tek Yahudi çalgısı, şofar adı verilen koç boynuzudur.
Sayfa 18 - Varlık, 3. baskıKitabı okudu
" Mutlular iyi yanar. " der şeytan. Birgünler kendimizi mutlu saymış olmalıydık!
Sayfa 30 - PanKitabı okudu
Floransa'da Kont Giovanni Bardi'nin evinde toplanan besteciler, şair ler ve şarkıcılar grubunun (bu gruba Camerata denir), eski Yunan tiyatro sunu örnek alarak bir müzik-tiyatro türü ortaya çıkarmalarında İtalyan Re naissance'ının etkisi görülmektedir.
Sayfa 33 - Varlık, 3. baskıKitabı okudu
Reklam
Bilim adamları, çağdaş insanın geçmişinin 92.000 yıl önceye uzandığını söylüyorlar. O yüzden çağdaş insan böylesine bunak olsa gerek!
Sayfa 22 - PanKitabı okudu
"din, kurucusuna ne borçluysa, müzik de Bach'a onu borçludur" Schumann
Sayfa 54 - Varlık, 3. baskıKitabı okudu
HALK MÜZİĞ İ VE "YENİ SANAT" Kilise dışı müziği canlandıran bir etken, haçlı seferleriydi. "Kâfirlere" karşı girişilen savaşlar bir yandan kahramanlık edebiyatının yayılmasına, öte yandan Arap illerinden hem melodilerin, hem çalgıların Avrupa’ya gelmesine yol açtı. Gezgin şarkıcılar bu edebiyatı ve bu müziği Avrupa'nın dört bucağında okudular, söylediler. Oysa bunlar önceleri, bir ödevmiş gibi, kilise müziğini söylemekle yetinirlerdi.
Reklam
saraylarda müziğe yer verildiğidir. Çin toplumunda müziğin ne katta bir yeri olduğunu Confucius'un (M.Ö. 551-478) müziğin toplumdaki önemine değinen sözleri anlatıyor. Confucius, müziğin toplum yaşayışındaki önemi ne, müziği toplumsal eğitimin en uygun aracı gören Eflâtun'dan (M.Ö. 400 sıraları) önce dokunmuştu. Sanıldığına göre, bu görüşünde Eflâtun, Confucius'un etkisindedir.
Sayfa 13 - Varlık, 3. baskıKitabı okudu
Ömrünün ancak son yıllarında elektrikli gitarı deneyen Fransız Çingene Django Reinhardt, üslubunda Çingene müziğinin ve Avrupa'nın hafif müziğinin yankıları bulunmakla beraber, cazın en büyük yaratıcılarından biridir. Gençliğinde bir kaza geçirmiş, sol elinin iki parmağı yanmıştır. Fakat buna rağmen Reinhardt hayret verici bir gitar virtüözü olmuştur. 1934 yılında kendi solo gitarı yanında iki tempo gitarı, bir kontrabas ve bir kemandan (Stephane Grapelly) meydana gelen Fransız Hot Club Kuinteti'ni kurmuş, bu toplulukla bir çok plak yapmış, birçok memlekette konserler vermiştir. Django Reinhardt 1953 yılında Fontainebleau'da ölmüştür.
Halk mü ziğiyle kilise müziğinin hoş görülmeyen birleşmesi, Papa Gregor'u (M.S. 540-604) iyiden iyiye kaygılandırdı. Bu kaygı Gregor'u, bütün Hıristiyan dünyasının kiliselerinde yapılacak törenleri birleştirme işine girişmeye gö türdü. Kilisenin tek sesli tören melodileri o günden bugüne, Roma Papa sı'nın adını taşır ve Gregor Melodileri, ya da saf şarkı (chant grégorien, can tus planus) diye tanınır. Gregor, Roma'da "Schola Cantorum"u geliştirdi; Hıristiyan dünyasının dört bucağına, tören müziğini birleştirme işini gör sünler diye, şarkıcılar ve öğreticiler gönderdi; notalamada "neuma"lardan faydalanılmasını sağladı. Papa Gregor'un birleştirme ve sınırlandırma çaba ları, kilise müziğinde bilimsel çalışmalara yol açtı. Frankların kralı Charle magne, Gregor'un "tek bir müzik yoluyla tek bir kilise" inancına katılmıştı. Onun egemenliği süresinde, Frankların ülkesinde müzik çalışmaları ilerle di. Alcuin (725-804) ses dizilerini "kilise makamları" durumunda düzenle di. Hucbald (840-930) günün müziğinin durumunu anlatan De Harmonica Institutione adlı kitabını yazdı.
Sayfa 21 - Varlık, 3. baskıKitabı okudu
Ses yazma başarısını ilk gösteren bulucu Thomas Edison 1877 yılında kalay kâğıdı üzerine ses titreşimlerini yazmıştı. Daha önce bu yolda Leon Scott ve Charles Cros, genellikle kuramsal alanda kalan çalışmalar yapmış­ lardı. Edison’un buluşu Alexander Graham Bell’i ve Charles Sumner Tabileri etkiledi. Bell ve Tainter, bugünküler gibi düz plaklar üstüne değil, fakat silindirler üstüne ses yazma yöntemini geliştirdiler. Bu iki araştırıcı hem de, kalay kâğıdı yerine balmumundan yapılmış yüzeylere ses geçirdiler.
Ne demişti Brecht? Banka kurmanın yanında banka soymak ne ki?
Resim