Yalnızca yirmi yaşındaydım, anne. Hiçbir şey yapmamıştım. Hiçbir şey görmemiştim. Bir kızla bile yatmamıştım. Bir adam olmak için yirmi yıl prova yaptım ve sonra öldürdüler beni. Çocuk olmak iyi bir şey değil, anne. Ondan mümkün olduğunca çabuk kurtulmaya çalışırsın. Çocukken, gerçek anlamda yaşamıyorsundur. Zamanı gözleyerek, bekliyorsundur. Ben bekledim, anne --ama sonra aldatıldım. Bir nutuk attılar, bir trampet çaldılar, bana bir üniforma giydirdiler ve sonra öldürdüler beni.
Dünya sevimsiz bir yer, ondan kurtulduğunuzda kurtulduğunuza şükretmelisiniz. İnsan insanı aldatıyor burada ve kesin olan tek şey ölüm ve keder. Öyleyse ne yararı var, terketme iznini almışken, burada kalmanızın?
Belki bizim gibiler yerin altında artık yeterinden fazla birikti. Belki toprak artık daha fazlasını kaldıramıyor. Toprağa ektiğin şeyi arada bir değiştirmen gerek.