Öne Çıkan İsmail Çalışkan kitaplarını, öne çıkan İsmail Çalışkan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İsmail Çalışkan yazarlarını, öne çıkan İsmail Çalışkan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çağdaş bir tarihçinin Emevilerin iktidarı ile dinî ve fikri akımlar arasındaki güvensizliğe dayalı ilişkiyi anlatan şu cümleleri manidardır:
Emevi halifeleri, Kaderiye'nin insanın irade hürriyeti hakkında konuşmasından çok korkuyorlardı. Çünkü bu fikir, halifelerin yap tıklarını eleştirme ve hüküm verme kapısını açıyordu. Yine, Kaderiye bu fikriyle Emevilerin hasımlarına karşı silah olarak kuşandıkları cebir İlkesine hücum ediyordu. Çünkü Emeviler cebir telakkisini kullanarak halifeliklerine kutsiyet şemsiyesi kazandırmış ve bu görevi ilahi otorite mertebesine yükseltmişlerdi. Kaderiye, insan hürriyetini savunmak suretiyle, aynı zamanda, Emevilerle ve cebir vasıtasıyla mevali ve Arap olmayan Müslümanlar üzerinde istibdada dönüşen hilafetle siyasî çatışmaya girmişlerdi. Öyle ki insan hürriyetini savunan kaderi düşünce ihtilal ruhuna bürünmüş ve hem hilafet hem de diğer fırkalar İçin bir tehdit unsuru olmaya başlamıştı.
Aslında Kur’an’ın öncelikle gerçekleştirmek istediği şey, Müslüman zihniyeti inşasıdır. Bunun Peygamber döneminde tam anlamıyla, sahabe döneminde büyük oranda, tabiin döneminde de kısmen başarıldığını söylemek mümkündür. Bu nedenle onlar, ‘düşündüklerimize Kur’an’dan neler katabiliriz değil, Kur’an bize nasıl bir düşünce ve yaşama biçimi sunuyor, bunu ne kadar yapabiliriz’ fikrini taşıdıklarından, Kur’an söylüyor, onlar dinliyordu. Sonraki dönemlerde olduğu gibi düşünülenler, Kur’an'a söylettirilmiyor ve Kur’an’a mal edilmiyordu.
Sanırız öncekilerle sonrakiler arasındaki en belirgin fark budur.
"Millet ve şeriat aynıdır. Din, millet ve şeriattan ayrıdır. Millet ve şeriat, Allah'ın insanları yapmaları için çağrıda bulunduğu şeydir. Din ise insanların, Allah emrettiği için yaptığı seylerdir."
Allah'la iletişim, sadece Hz. Muhammed'le değil ondan önce birçok peygamber aracılığıyla gerçekleşmiş: Yüce Yaratıcı, istek ve direktiflerini yeryüzüne onlar aracılığıyla ulaştırmıştır.
Şeriatin vahiy döneminde imani, ahlaki ve kevni ayetleri içeren Kur'an merkezli manası, sonraları Kur'an ahkamına indirgenerek emir ve kuralları içeren dar çerçeveli şeriat anlayışına evrilmiştir.