Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Jean Marie Laclavetine

Jean Marie LaclavetineUsulca yazarı
Yazar
7.1/10
8 Kişi
21
Okunma
4
Beğeni
1.383
Görüntülenme

Jean Marie Laclavetine Sözleri ve Alıntıları

Jean Marie Laclavetine sözleri ve alıntılarını, Jean Marie Laclavetine kitap alıntılarını, Jean Marie Laclavetine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onsekiz yaşındayım, hayat yolculuğuna çıkarken delik bir sırt çantasıyla yola çıkmak istemiyorum.
Ölmek bir şey değil, diye fısıldadı, ölmek bir şey değil Vincent. O kadar çabuk oluyor ki. En çok can yakan şey, şaşkınlık anı. Ama o da uzun sürmüyor.
Reklam
Tüm oksijeni yakıp bitiren ateşli bir aşk bu. Söndürmek zorunda kalıyorsun. Sonra bir gün, tek bir kadınla değil de, iki kadınla yaşamakta olduğunu fark ediveriyor insan. Bu, erkeklerin çoğu için geçerli olsa gerek, ama acaba kaç tanesi bunun farkındadır?
Size bir öykü anlatmaya geldim doktor. Annesini sevmeyen küçük bir kızın öyküsünü... Yoo. Başlangıcım yanlış. Annesini önce çok seven, sonra ondan nefret eden bir kızın öyküsü... Benim adım Camille. Annem, Beatrice
Fikir üretme ve bunları hayata geçirme isteğinden yana sıkıntı yoktu. Ne var ki, adam fazla yufka yürekliydi ve Pumb, konuşan hayvan kurnazlığıyla bunun fazlasıyla farkındaydı.
Hayatta ne istediğini bilmek, düş kırıklığına uğramanın en sağlam yoludur. Kendinizi akıntıya bırakmalısınız, başladığınız eğitimi paşa paşa sürdürmeli, işleri oluruna bırakmalısınız... Şu sıralar hiç sınavınız yok mu?
Reklam
Yaşam sevecen kişilere gülümsemez pek. Kötü huyludur, oyunbozandır.
Şimşek gibi bir düşünce çakıyor Vincent'ın kafasında: insan anlayamadığı şeyleri yok ediyor.
Reklam
Kitapların sözcükleri yumuşaktır, huzurludur, parlayıcı özelliklerini yitirmişlerdir. Yaraları sarar, aydınlatırlar, yaşamın ta kendisidir onlar. Artus onlardan başka bir yaşamı olmamasını isterdi. Beatrice'in ağzından dökülen sözcüklerse diken dolu, içini darmadağın ediyor, kımıldamak istediği an onu parça parça etmek için, içerisine derinlemesine yerleşiyorlar.
Artık çoktandır, geçen zamana karşı yürümekten vazgeçmiş iki köpek gibiydiler, damaklarında sadece eski bir et tadı kalmış, kendi burunlarına şaşı şaşı bakan iki kırma.
Senin hiçbir şeyden haberin yok, Vincent. Olamaz da zaten. Seni tanımadan önce yirmidokuz yıl yaşadım ben.
Aynı zamanda, popağansız ve kamyonsuz bir yaşantıya da alışmak gerekecekti, yeni bir program oluşturmak, daha önce hiç karşılaşmamış olduğu türden yeni pişmanlıklarla birlikte yaşamak gerekecekti. Yürümeye koyuldular, yan yana, elleri ceplerinde.
Dostluk bazen böyle hassas kimliklere bürünür. Uçucu bir duygudur o, aşkın boğa güreşlerinden, bağrış çağrışlarından, sıvılarından kıvılcımlarından binlerce fersah uzakta, ruhların sizli bizli konuştuğu, zaman ötesiz sessiz ve ölçülü, iki kişilik bir danstır, ilansız, yeminsiz.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.