Jean-Pierre Maury

Jean-Pierre MauryGalilei, Yıldızların Habercisi yazarı
Yazar
8.8/10
17 Kişi
43
Okunma
0
Beğeni
1.306
Görüntülenme
Cahil, kaba konuşan, saldırgan insanlar kendilerini "imanın bekçi köpekleri" diye isimlendirirler.
Hint Astrolojisi
Hint Astrolojisi öğrenmeye giden Le Gentil, Hindistandan bir şey getirmiştir: Avrupa’da bilinmeyen bir çiçek , bunu Hortense Lepaute’a adar ve böylelikle çiçeğe de “hortensia” (ortanca) adı verilir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Newton ve Gök Mekaniği
Işık beyazdır, ve renkler onun zayıflamasıyla yavaş yavaş ortaya çıkar. Kırmızı ışık ve sarı ışık, alevin renkleri, en zayıf olanlarıdır. Daha sonra, “ siyaha giderek daha çok doymuş” yeşil, mavi ve mor gelir.
Sayfa 13 - AristotalesKitabı okudu
Elma İnsanoğlunun Hayatında Kesinlikle Büyük Bir Rol Oynamıştır:
Havva anamızın Cennet’ten kovulmasına neden olmuştur, sonra, Paris tarafından Aphrodite’ye sunulunca Troya savaşı patlak vermiş, son olarak da, genç Tell’in kafasına konunca İsviçre’yi özgürlüğüne kavuşturmuştur. Pamuk prensese ne demeli?.. Newton’un elması hiç kuşku yokki -Havva’nınkinden sonra elbette - kitap resmedenlere en çok esin vermiş elmadır, küstah Gotlib’in yaptığı gibi, İngiliz bilginin ya kafasına düşer elma, ya da bu XIX. yüzyıl gravüründe görüldüğü gibi, bilgin elmanın karşısında düşüncelere dalar…
Bruno
Dominiken ve filozof olan Giardano Bruno (1548-1600) 1576'da sapkınlıkla suçlanır. Tarikatından ayrılmak ve yurtdışına kaçmak zorunda kalır. Birkaç yıl sonra Venedik'e yerleşir, ama Roma Engizisyonu'na teslim edilir yılları süren bir mahkemenin ardından 1600'de odun yığınına bağlanarak yakılır. Bruno kitaplarında Aristoteles'i eleştirir, Kopernik Sistemi'ni savunur, hatta daha da ileri gider: Evrenin sonsuz olduğunu varsayar ve yıldızların belki de başka güneşler oldukları, onların etrafında belki de başka meskûn gezegenler döndüğü olasılığından söz eder...
Genel Çekim Yasasının Doğuşu
Ay’ın çapı Dünya’nınkinin yaklaşık dörtte biri kadardır ve merkezler arasındaki uzaklık da Dünya’nın çağının üç katından biraz azdır
Reklam
Ve Nihayet, Evrensel Çekim Yasası!
1684 yılının Ağustos ayında, Halley, kendisinin bir türlü çözemediği ve Royal Society’nin diğer üyelerinide şaşkınlığa düşüren bir problemi Newton‘a göstermek üzere Cambridge’e gelir. Newton, bu problemin yıllar önce kaydettiği eksiksiz bir çözümünü gösterir ona. Artık tek bir kuşku yoktur: Güneş sistemindeki tüm devinimler, tek bir yasayla, çekim yasasıyla açıklanabilir. Geriye, Newton’ı bu kuramı yayımlamaya ikna etmek kalmıştır.
Newton ve Gök Mekaniği
“Kimdir o zeki yaratık, güzelliğin seyriyle esinlenen heyecanlara açık, en canlı, en hoş duygular kapılmaksızın ve gök yolculuklarının bu ilk aşamasına doğru sürüklediğini, yeryüzünün bayağılıklarından koptuğunu hissetmeksizin, çok zayıf bir dürbünle bile maviliklerde titreşen hilâlin gümüşsü otalarına bakabilen varlık kimdir? Dört uydunun eşlik ettiği parlak Jüpiter’e ya da gizemli halkasıyla yol alan göz kamaştırıcı Satürn’e ya da uçsuz bucaksız gecede yansıyan kıpkırmızı, gökyakut çifte güneşe hayranlık duymadan bakabilen zekâ nerededir? Ah! Köydeki en basit çiftçiden, kentlerdeki en çalışkan işçiden profesörüne, rantiyesine, servetin yada başarının en üst seviyesine ulaşmış olanına ve görünürde en umursamaz bür sosyete kadınına kadar insanlar bir bilselerdi, evet, gökleri gözleyen birini nasıl da özel ve derin bir hazzın beklendiğini bilselerdi, Fransa bütün Avrupa, süngü yerine evrensel barış ve mutluluğun yararına işleyecek dürbünlerle donatılırdı.
Camille Dlammarion, 1980Kitabı okudu
Bir şey keşfetmek isteyen hayal gücünü kullanmalı, icatlardan yararlanmalı ve tahminlerde bulunmalı. Bunu başaramazsan eğer, binbir farklı çare bulunur.
Sayfa 1 - Galileo, 1591Kitabı okudu
Yeni Gezegene Ne Ad Verilecek?
Fransızlar kısaca Herschel demeyi önerirler…. Herschel ise gezegene, kendini saray astronomu yaparak artık kendi zevki haricinde müzik yapmak zorunda olmadığını bildiren Kral George’un adını vermeyi yeğler… Ama sonunda, Alman astronom Bode’nin önerisi kabul edilir. Jüpiter ve Satürn’den sonra, gezegenin adı Uranüs olur (Ouranos eski Yunan mitolojisindeki “gök”tür.) Artık tüm Avrupa’da yalnızca Uranüs’ten söz edilmektedir…. Örneğin, birkaç yıl sonra keşfedilen yeni bir metale, yeni gezegenin onuruna, uranyum adı verilir… Oysa yeni gezegen gerektiği gibi davranmaz…
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Newton ve Gök Mekaniği
Newton yasasını bulur: Çekim “uzaklığın karesiyle ters orantılıdır.” Güneşin farklı gezegenlere uyguladığı çekimler bu yasayı doğrular mı? Daireler çizdikleri kabul ederse, kabaca evet. Ama Kepler gezegenlerin elips çizdiğini göstermiştir ve bu noktada, varolan matematik bilgisiyle hesap yapmak olanaksızdır.
Yerçekiminin Yokluğu: Sonsuz Bir Düşüş
Gemisinde - ya da bu geminin hemen yanındaki boşlukta - “havada sanılan” kozmonot, yerçekimi yokluğunun akla geçirebileceği gibi hiç de “ağırlıktan yoksun” değildir; ağırlığı hemen hemen yeryüzündeki ile aynıdır bir başka deyişle, Dünya sıradan bir yayaya uyguladığı çekim gücünü ona da uygular. Ama onu tutan hiçbir şey olmadığından serbest düşüşe geçer. Ancak elma gibi değil, ay gibi düşmektedir: Yatay hızı, yörüngesindeki eğriliğin yerçekiminin etkisiyle bir daire çizmesi için yeterlidir ve bu hız merkezden hep aynı uzaklıkta kalarak servis düşmesini sağlar.
Sayfa 134Kitabı okudu
Galilei'nin yeni dürbününü çevirdiği ilk gökcismi Ay'dır. Kapıldığı hayranlık ve büyülenme duygusu ise bizim hayal edebileceğimizin çok ötesindedir. Resmi astronomi Ay'ın düz ve kusursuz, kristal gibi perdahlanmış bir küre olduğunu öğretiyordu. Ama Galilei gözünü dürbününe yapıştırır yapıştırmaz bu öğretilenin tam tersini görür.
Sapkın ve hiçbir şekilde ruh esinliği içermemiş bir fikir varolabilir miydi?
Sayfa 115Kitabı okudu
Resim