John Cheever

John CheeverFalconer Hapishanesi yazarı
Yazar
7.5/10
141 Kişi
427
Okunma
35
Beğeni
4.381
Görüntülenme
Sokağa çıktığımda gökyüzü kapkaraydı. Her yerde ışıklar yanıyordu. Bu sahtekarlık dünyasında moralimi yükseltecek dürüstlük işaretleri bulabilmek için gelip geçenlerin yüzüne bakıyordum.
Reklam
"Daha talihsiz bir adam olsaydın cezan hafiflerdi"dedi hakim " ama toplum sahip olduğu zenginlikleri senin üzerinde cömertçe kullanıp harcamış da , eğitimli ve uygar bir insanın, toplumun faydalı bir üyesinin belirtisi olan o vicdanı senin içinde uyandırmayı düpedüz başaramamış "
Sayfa 178 - Can yayınlarıKitabı okudu
İnsanlar hakkında hiçbir şey bilmemek de korkunç bir karanlık gibidir. Karanlıktan korkmam ama insan cehaletinin bazı türleri vardır ki beni korkutur.
Belleği mi zayıflıyordu gitgide, yoksa belleğini, birtakım tatsız gerçekleri itmeye, bastırmaya zorlaması yüzünden gerçeklik duygusunu mu yitirmişti?
Şiddetli rüzgàr bile aramızdaki savaş bulutlarını dağıtamadı..
Reklam
Bir aşık gibi, kuraklıktan mustarip yağmur bekleyen bir çift gibi belirmelerini bekledi; ama beklemenin evrenselliğinin bilincinde değildi.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Genç kalmanın Sırrı çocuk kitapları okumaktır küçük çocuklar için yazılan kitapları oku genç kalırsın Roman felsefe falan oku kendini yaşlı hissedersin
Romantik aşkla karşı karşıya kalmış ilkel adamdı.
Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okudu
alışılmış beklenilenilenin aksine mermi gibi edebi bir son
Bu yapıda biriyle nasıl başa çıkarsınız? Ne yapabilirsiniz? Kalabalıkta gözünüzün ille de sivilceli bir yanakta, çolak bir elde karar kılmasını nasıl engelleyebilirsiniz, insan soyunun hesapsız yücegönüllülüğü, insan yaşamının kıyıcı ama yüzeysel çekiciliği karşısında duygulanmayı nasıl öğretebilirsiniz ona? Korkunun, ürkünün bile yıldıramadığı bazı gerçeklere parmak basmasını nasıl sağlayabilirsiniz? O sabah deniz, koyu alaca bir renkteydi. Karımla kız kardeşim -Diana ile Helen- yüzüyorlardı, koyu suda karalı sarılı ışıldayan başlarını seçtim. Denizden çıkışlarını gözlerken çıplak, utançsız, güzel ve çok zarif olduklarını gördüm, çırılçıplak kadınların denizden ayrılışlarını seyrettim.
Sayfa 33
Reklam
Erkeklerde kovalama dürtüsü ne kadar güçlüyse kadınlarda da kaçma dürtüsünün o kadar güçlü olduğunu daha önce hiç düşünmemiştim..
Gerçeklerle yüzleş. Yüzleştiği şey ya gelmiş geçmiş en büyük yanlış ya da en büyük doğruydu.
Sayfa 28 - Can YayınlarıKitabı okudu
Dünyada çürümüş bir evlilik kadar korkunç bir şey yoktur.
Sayfa 31 - Can yayınlarıKitabı okudu
Onu bu kadar mutlak şekilde seviyorsam tartışmamız gerekir, tartışmaya cesaret edemiyorsam belki de sevmeye cesaretim yoktur.
Bunları yazdığım dönemde, tedavide rağbet gören şeyler hızla değişiyordu ve dünün geleneksel terapistlerinin çoğu oto yıkamacılarda cam siliyordu. "Deli doktoru" demenin çoktan modası geçmiş ve yerini eski bir terime, "psikanalist"e bırakmışken...
Resim