8.1/10
100 Kişi
424
Okunma
34
Beğeni
3.435
Görüntülenme

En Eski John Freely Gönderileri

En Eski John Freely kitaplarını, en eski John Freely sözleri ve alıntılarını, en eski John Freely yazarlarını, en eski John Freely yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seyahatnâme'nin yazılmasının üzerinden geçen üç yüz yılı aşkın zaman içinde çok şey oldu, ancak modern İstanbul'u Evliya Çelebi'nin şehriyle kıyasladığımda en derin noktada şehrin temel karakterinin değişmediğini gördüm. Yerel mimarinin büyük bölümüyle birlikte Osmanlı zamanının renkli kıyafetleri artık olmasa da, modern İstanbul'daki manzaralar, sesler ve kokular Evliyâ Çelebi'nin Seyahatnâme'de yazdıklarının hemen hemen aynısıdır.
Sayfa 8 - 7. baskı, 2018
Hazreti Muhammed bir hadiste şöyle der: "Her duyduğunu söyleyen yalancıdır."
Sayfa 49 - 7. baskı, 2018
Reklam
Ardıllık mücadelesinin önüne geçmek için kardeş katli eski bir Osmanlı geleneğiydi ve Kuran'daki "Ölüm huzursuzluktan iyidir" ifadesiyle haklı çıkarılıyordu.
Sayfa 73 - 7. baskı, 2018
Fatih Sultan Mehmet 29 Mayıs 1453 Perşembe günü Edirnekapı olarak bilinen Hadrianopolis Kapısı'ndan şehre girdi. İki yıldan az bir süredir sultan olan Fatih sadece 21 yaşındaydı, ama dünyadaki en büyük şehri fethetmişti. Askerleri ona artık anılacağı lakabı olan Fatih lakabıyla hayır dualar ettiler.
Sayfa 40 - 7. baskı, 2018
Sultan Mehmet Han İstanbul'u fethettiğinde yetmiş yedi ermiş kişiyi toplayıp yedi gün Eyyüb'ün mezarını aradı. Sonunda Akşemseddin "Müjdeler olsun sultanım, Eyyüb burada gömülüdür" diyerek iki rekât namaz kılıp uyudu. Bazıları bu uykuyu mezarın yerinden bihaber olmasının verdiği utancın örtüsü olarak yorumlandı; ancak bir süre sonra seccadeden başını kaldırdı ve sultana "Eyyüb'ün mezarı tam seccademizin altındadır" dedi. Bunun üzerine oradaki üç kişi şeyh ve sultanla birlikte yeri kazmaya başladılar ve üç arşın derinliğe inince üzerinde Kûfi harflerle "Bu Eyyüb'ün kabiridir" yazılı dört köşe yeşil somaki bir taşa rastladılar. Taşı kaldırdılar ve altında elinde tunç bir nesneyle safrana boyanmış kefene sarılı ter ü taze vücudunu buldular. Taşı tekrar yerine koyarak çıkardıkları toprağı doldurdular ve kabri cümle Müslümanın ziyaretine bıraktılar.
Sayfa 116 - 7. baskı, 2018
(...) Büyük Türk yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), aşağıda en eğlenceli birkaç tanesinin yer aldığı bu neşeli kitabelerin çoğunu toplamıştı: "Ölümü arkadaşları arasında büyük üzüntü yaratan iyi kalpli, gariban İsmail Efendi. Yetmiş yaşında aşk hastalığına tutularak dişleri arasında kırıntılarla dörtnala cennete gitti." "Kadı Mehmed zırvalayan karısına ve sürekli söylenen kaynanasına kulaklarını tıkayarak bu güzel dünyadan gidiverdi." (Yol kenarındaki bir mezarda) "Gelip geçenler, dua etmeseniz de bari mezar taşımı çalmayın!" "Dostların üzerime saldığı şarlatan doktor olmasa da ölebilirdim." "Ben sizin yolunuzdan çoktan döndüm. Ama toprakta, havada, bulutta, yağmurda, bitkide, çiçekte, kelebekte veya bir kuşta, her zaman sizinleyim." (Üzerinde bir badem, bir servi ve bir şeftali ağacı kabartması olan bir mezar taşında) "Bu ağaçları insanlar benim kaderimi bilebilsinler diye diktim. Badem gözlü, servi boylu bir kızı sevdim ve bu güzel dünyaya onun şeftalilerinin tadını çıkaramadan elveda dedim."
Sayfa 118 - 7. baskı, 2018
Reklam
184 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.