Brown Üniversitesi’nde edebiyat ve tarih okuyan Kass Morgan, Oxford Üniversitesi’nde 19. yüzyıl edebiyatı alanında yüksek lisans yaptı.
New York’un Brooklyn semtinde yaşayan Morgan, halen editör olarak çalışmaya devam ediyor. The 100, yazarın gençler için yazdığı ilk kitabıdır.
Kitaba fazla beklentiyle başlamıştım, gel gör ki hayallerim suya düştü. Neden?
Birincisi, konu mükemmel. (Dünya'da nükleer facialar oluşması sonucu insanlar uzay istasyonlarına göç eder ve yaklaşık üç yüzyıl sonra Dünya'da halen bir yaşam olup olmadığını test etmek amacıyla 100 suçlu genci Dünya'ya gönderirler.)
İkincisi, kitabın yedi sezonluk çok tutulan bir dizisi var. Eh, dizisi o kadar övgüler alınca kitaptan da çok şey bekliyor insan.
Şimdi neden beğenmeyip yarım bıraktığım kısma gelelim. Belki distopya olmasından kaynaklı, bilemem ama kitap son derece ağır ilerliyor. Bir ara "acaba çeviri yüzünden mi?" diye düşündüm.
Bunun dışında yazar her bir bölümde farklı karakterlerin yaşadıklarını anlatıyor bu yüzden de olaylara pek hakim olamadım. Ayrıca hem farklı karakterler, hem de farklı zaman dilimleri okuyoruz.
Tam "şimdi anladım galiba, şimdi bir şeyler olacak galiba" derken sıkıldım ve yarım bıraktım. Tabii çoğu kişi beğenmiş, benim gibi fazla beklentiyle başlamazsanız siz de seversiniz. Zaten topu topu üç yüz sayfa.:)
SPOİLER İÇERİR
İncelemeyi serinin son kitabına yapıyor olsam da genel olarak bütün seriye olan yorumumu aktaracağım. Tavsiye üzerine okuduğum bir seriydi. Konusunu çok beğenmeme rağmen olayların ilerleyişiyle beğenmediğim bir seri oldu. Akıcı bir kitap ama akıcılığı yazarının anlatımının sade olmasıyla alakalı. Kitapları ve serileri yarım bırakmaktan hoşlanmadığım için sonuna kadar okumuş bulundum. Clarke ve Wells’in ilişkisiyle başlayan olayların Clarke ve Bellamy ile bitmesini saçma buldum. Daha sonra Wells’in hayatına giren Sasha’nın ölmesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Son kitap sanki serinin uzaması için yazılmış ve bence başarısızlıkla sonuçlanmış. Özellikle son kitapta gelişen olaylar çok saçmaydı. Fazla mantık hatası var ve kitaptaki kişi ilişkilerini –Wells ile Bellamy’nin kardeş çıkması gibi- saçma buldum. Bence konu daha güzel işlenebilirdi. Daha çok 18 yaş altının ve okuma alışkanlığı kazanmak isteyenlerin okuyacağı bir seri olmuş.
Onlar yalancı, onlar hırsız, onlar asi, onlar kahraman, onlar insanlığın kaderini belirleyecek 100 genç...
Son zamanlarda izlediğim en iyi bilim kurgu dizilerinden biri olan The 100'ün ilk kitabı. Diziden çok farklı bir versiyon olan kitapta pek çok karakter yok. Kitabın kapağında bulunan Jasper ve Finn'in kitapta olmaması üzücü. Ana hatları ile diziyle paralel olan kitabı diziyi izleyip de beğenenlerin severek okuyacaklarını düşünüyorum.
Konusuna gelince; Dünyadaki nükleer felaketten sonra insanlık uzay istasyonlarına kendilerini zor bela atmışlar. Üç yüzyıl burada kalmışlar. Kaynaklar tükenme noktasında Dünyanın yaşama elverişli olup olmadığını test için 100 suçlu genci yeryüzüne gönderiyorlar.
Maceraya hazır mısınız?
Keyifli Okumalar...