"Connor hayatının aşkı olsaydı başkasının seninle ilgili söylediklerini dinlemezdi. Zahmet edip gerçekleri kendisi öğrenirdi."
"Bunun için bir fırsatı olmadı."
"Bunun için bir fırsatı hak etmiyordu." Greg iğrenerek baktı. "Senin hoş birisi olduğunu düşünüyordu."
Freya suratını astı. "Hoş olmanın neresi kötü?"
"Güzelim, sen hoştan da ötesin."
"Bu da ne demek oluyor."
"Sen büyüleyici, baştan çıkarıcı, göz kamaştırıcı ve sinir bozucusun ama hoş senin için fazla basit kalıyor"
Eve döndükten sonra duşa girdi. Tam üstünü giymişti ki birisi kapısını yumrukladı.
Gelen Freya mıydı? Greg onu görme beklentisiyle neşelenerek merdivenlerden aşağı koştu.
Kapıyı açınca Jade'in sabırsızlıkla ayaklarını yere vurduğunu gördü.
"Aa! Demek sensin."
Jade "Her zaman beni inanılmaz bir içtenlikle karşılıyorsun," deyip onu itip içeri girdi. "Karnım aç. Beni doyur."
Greg kafasını sallayarak onun peşinden mutfağa gitti. "Sandviç yiyeceğini biliyorsun değil mi?"
"Filet mignon isteseydim Gary Danko'ya giderdim."
"Ben senin uyumadan önce en son, uyandıktan sonra da ilk gördüğüm şey olmanı istiyorum. Seninle güneşin altında yerde oturmak istiyorum. Başka hiçbir yerde olmak istemiyorum. Sadece sana yakın olmak istiyorum. Bunların hepsini istiyorum."
Greg listeyi inceledi. "Tayland mutfağı kursuna gitmelisin. Ben Tayland yemeklerini çok severim."
"Canım hangi kursu isterse ona gideceğim." Ona, kendisinin de Tayland mutfağı kursuna daha meyilli olduğunu söylemesine gerek yoktu.
"Belki bir ara benim için yemek yaparsın."
Freya,"Tabii," deyip kafa salladı. "Güneş donup denizler yandığında neden olmasın..."
Greg sırıttı. "İklim değişiklikleri bu tip mucizelere olanak sağlayabilir, biliyorsun değil mi?"
Kitabin kapağı olsun ismi olsun sanki kitapta bir tatil ya da sahil olayı varmış gibi görünüyor ama yok. Zerre yok. Bir de ben bunu kitabı bitirdikten sonra fark ettim. Skisjdkdh. Neyse kısacası kitapta tatil söz konusu değil. Kimse bir yere gitmiyor herkes oturduğu yerde. Neyse puanlamiyi ben buna göre yapmadım. İlk 150 sayfalara kadar gerçekten akıyordu güzeldi falan ama sonrasi rezalet.Okumayin kısacası vakit kaybı.
Freya ilhamını kaybetmiş web tasarımcıdır. Ve ilhamının nasıl geleceğini bilmiyordur, ama aklına aşk hayatı düzelirse ilhamın geri geleceğini düşünür. (Tam bu noktada kısa bir tatile gidip, orada birini bulmasını bekliyordum.) Kısa bir süre önce yeni üst komşusu taşınmıştır ve ondan etkileniyordur. Fakat adam avukattır, zamanında avukatla ilgili bir sorun yaşadığı için avukatlardan nefret ediyordur. Bakalım neler olacak.
Kitap güzeldi. Anlatım dili akıcı ve sürükleyiciydi. Çok tatlı bir anlatım,sempatik bir hikayeydi bence....Romantik komedi ve eğlenceli....
Kitap 3 kişinin gözünden anlatılıyor: Freya, Greg ve Anna.
Kitabın konusu; Freya, ilhamını kaybetmiş bir web tasarımcısıdır. Sorunun ilişkisinin olmamasına bağlar ve doğru tespittir. Ve ilhamını aramaya karar verir: ilk başta bir siteye ilan verir ve oradaki erkeklerle çıkmaya başlar. Ama hiç biri isteği gibi değildir. Aslında ne ve kimi istediğini biliyor ama sorun o kişinin mesleği.
Birkaç randevuydu falan derken, bir an Greg'in aslında ilhamının kaynağı olduğunu keşfeder ve eğlence de böyle başlar..... Greg ile sadece ilhamını geri almak için çıkmaya başlar. Ama Greg onu ikna etmeye çalışacağını söyler. Devamlı bir ilişki için.
Greg Freya'ya aşık olmuştur. Aslında Freya ile tanıştıktan sonra çok iyi anlaşırlar sonra bir anda Freya Greg'den uzak durur. Greg bunun nedenini anlayamaz. Ta ki Freya'nın kardeşi ona gelip sorunun mesleği olduğunu söyleyene kadar.
Bakalım Greg Freya'yı ikna edebilecek mi? bunu okuyup öğrenin.
Birde kitapta Freya'nın alt komşusu var. Gizemli Max'imiz, kitapta daha çok görmek ve gizemini çözmek istedim. İyi okumalar....