Katherine Mansfield, 1888'de Yeni Zelanda'nın Wellington kentinde doğdu. Yazar olmak amacıyla 19 yaşında Yeni Zelanda'dan ayrılarak İngiltere'ye yerleşti. İlk düş kırıklıklarını, karamsar öykülerinin yer aldığı In a German Pension (1911, Bir Alman Pansiyonunda) adlı kitabında dile getirdi. Yeni Zelanda'daki aile anılarıyla çok güzel çağrışımlar içeren bir dizi öyküyü Prelude (Başlangıç) adıyla 1918'de yayınladı. Bunları ve öteki öykülerini bir araya getiren Bliss (1920, Mutluluk) ününü pekiştirdi. 1922'de yayınlanan The Garden Party (Garden Parti) adlı kitabıyla yeteneğinin doruğuna ulaştı. Yaşamının son beş yılında veremle mücadele ettikten sonra 1923'te Fransa'nın Fontainebleau kentinde öldü. Son öyküleri ölümünden sonra The Dove's Nest (1923, Kumru Yuvası) ve Something Childish (1924, Çocukça Bir Şey) başlıklı kitaplarda toplandı.Şiirsel öğelerle süslü farklı bir düzyazı üslubu geliştiren Mansfield, psikolojik çatışmalar üzerinde odaklanan, incelikle işlenmiş öyküleriyle kısa öykünün bir edebiyat türü olarak gelişmesine önemli katkıda bulundu.
(...) bir görevim varmış, biri bana bitirmek zorunda olduğum bir ödev vermiş gibi geliyor bana. Bitirebilsem, acele etmeksizin bitirebilsem - her şeyi elimden geldiğince, güzel bırakabilsem...
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Bu incelemede modernist edebiyatın önde gelen temsilcilerinden Katherine Mansfield'ın 1919 isimli anı-günce türündeki eseri hakkında deneyim ve görüşlerimi ele alıyorum.
Öncelikle yazar ile başlamak istiyorum: Katherine doğum adıyla Kathleen, 1888 yılında Yeni Zelanda'da İngiliz kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Genç
"Düşünülürse, insanın çektiği acının sınırları yoktur.”
– Katherine Mansfield
1888’de Yeni Zelanda’da doğan
Katherine Mansfield, dünya edebiyatının önde gelen öykücüleri arasında gösterilmektedir. Yazar olma hayalleriyle okyanusları aşıp İngiltere’ye yerleşen ve kısa bir süre içinde hayallerine kavuşan Mansfield, ne yazık ki erken denebilecek bir yaşta,
Güneş ile Ay 4 kısa öyküden oluşmaktadır. Kısa sürede bitecek akıcı bir eser.
Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Değerli çevirisi için Nihal Yeğinobalı’ ya teşekkürler.
Arka Kapaktan Alıntı:
KATHERINE MANSFIELD, 1888’de Yeni Zelanda’nın Wellington kentinde doğdu. Yazar olmak amacıyla on dokuz yaşında İngiltere’ye yerleşti. İlk düş kırıklıklarını, karamsar öykülerinin yer aldığı In a German Pension (Bir Alman Pansiyonunda, 1911) adlı kitabında dile getirdi. Yeni Zelanda’daki aile anılarıyla çok güzel çağrışımlar içeren öyküsü “Prelüd”, Virginia ve Leonard Woolf’un yayınevi Hogarth Press tarafından yayımlandı. 1922’de yayımlanan Bahtiyarlık adlı kitabıyla yeteneğinin doruğuna ulaştı. 1923’te Fransa’nın Fontainebleau kentinde veremden öldü. Son öyküleri ölümünden sonra The Dove’s Nest (Kumru Yuvası, 1923) ve Some-thing Childish (Çocukça Bir Şey, 1924) adlı kitaplarda toplandı.
Güneş ile AyKatherine Mansfield · Can Yayınları · 2021456 okunma