Kurdukları nizamın başarısızlıklarını saklama ihtiyacı hissedenler, yüksek sosyal statülerindeki kaybın sıkıntısını yaşayanlar, siyasi otoriteleri azalanlar, bir zamanlar cemiyet hayatında önemli rol oynayan iktidar ve otorite sahiplerine prestijlerini sağlayan ve onların hal ve tavırlarla yön veren değerlerin ortadan kalktığını hissedenler için bu kayıp davayı telafi edecek kullanışlı bir geçmiş arayışı siyasi anlamda olmasa bile ideolojik anlamda kullanışlı diyelim) önemli bir meşgale haline gelir. (...) İdeoloji burada yitip giden zafer hülyalarını yeniden canlandırmak, eskinin saiklerini aklamak, istenmeyen ve menfaate aykırı tarihsel değişimlere tanık olmanın yarattığı hoşnutsuzluğun üzerini örtmek maksadını güder. Bu hüsran tarihsel dönüşümlerden kaynaklandığı için geçmiş bu hülya ve arzuların saklandığı yer haline gelir. Zira geçmiş hem bir zamanlar var olmuş ama artık olmayan şeylere dair teselli edici bir imaj sunar, hem de şimdinin tatsız haline alternatif bir vizyon öne sürebilecek, mücadeleyi yeniden başlatabilecek değerleri bünyesinde saklı tutar.