1906 yılında İstanbul'da doğan Kenan Hulusi Koray 1943 yılında Adapazarı'nda öldü. İstanbul Erkek Lisesi'nden sonra bir süre İÜEF'ye devam eden Kenan Hulusi, üniversite öğrenimini yarım bıraktı. 1934 yılında çalışmaya başladığı "Vakit" gazetesinde yazı işleri müdürlüğü de yaptı. İlk yazı ve öykülerini fakültede öğrenciyken "Servetifünun-Uyanış" dergisinde yayımladı. 1928'de şairane bir üslupla yazılmış olan "Rubab-ı Şikeste", "Hatıraların Hikayesi", "Beyaz Güller", "Güzel ve Esrarengiz" gibi romantik öyküleriyle tanındı. "Yedi Meşaleciler" arasında yer aldı. "Milliyet", "Vakit", "İkdam", "Tan", "Resimli Uyanış", "Hayat", "Muhit", "Mektep", "Bütün", "Yeni Türk Mecmuası", "Yeni Mecmua", "Varlık" gibi dergi ve gazetelerde öykülerinin yanında düzyazı şiir, eleştiri ve röportajlar da yayımladı. Cumhuriyet döneminde öykünün gelişimine yol açan yazarlardan biri olarak tanındı. Yazarın "Vakit" gazetesinde tefrika edilen "Osmanoflar" (1938) adlı romanı ilk kez Doğan Kitap tarafından basılmaktadır. Kenan Hulusi'nin yine tefrika edilmiş, ancak basılmamış "RBK Pansiyonu" (1942) adlı bir de uzun öyküsü bulunmaktadır. Bu öykü de yakında Doğan Kitap tarafından basılacak "Yaz ve Aşk Hikayeleri" adlı öykü derlemesi sayesinde günümüz okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak.
“Bir uçağı bir kız da kullanabilir. Bir kadın her şeyi yapabilir hatta bir vapur kaptanı dahi olabilir. Ve eğer isterse kış vakti ayaklarında bir kızakla Ankara’ya kadar gidebilir.”
Savaş zamanı Anadolu topraklarında eşkiyalar kol gezmektedir. Akviran köyü ve çevresindeki köylere bir grup eşkiya musallat olmuştur. Jandarma ve hükümet bu eşkiyalara başa çıkamamaktadır. Köylü de kendi başının çaresine bakmak zorundadır. Hikayemizin kahramanı toy bir delikanlı olan Oğlak Ömer eşkiyaları pusuya düşürüp yok etmek için Jandarma komutanı ve Akviran köyünün muhtarıyla bir plan yapar. Ömer eşkiyaların içine sızacak ve onları Jandarmayla birlikte yok edecektir. Bu göreve giderkende eşi Gümüş’ü muhtara emanet etmiştir. İhanete uğrayan Ömer’in ve Gümüş’ün destansı ama hüzünlü hikayesi içinizde bir yara bırakacak. Keyifli okumalar
Son ÖpüşKenan Hulusi Koray · Can Yayınları · 202138 okunma
Kenan Hulusi Koray, muhtemelen çoğu kişinin adını bile duymadığı ama kalemi son derece güçlü yazarlarımızdan biri. Ondan okuduğum ilk kitap olmasına ve yıllar önce yazılmış olmasına rağmen asla yormayan bir dille yazılması kitabı daha da başarılı kılıyor gözümde. Ne yazık ki çok genç yaşta tifüs nedeniyle ölen yazar, eğer yaşasaydı çok başarılı ve tanınan biri olabilirdi. Kısa hikaye yazmak kolay değildir ama bu kitap, inanılmaz akıcı ve güzeldi. Gotik hikaye tarzında yazılmış bu kitapta on sekiz hikaye yer alıyor ve her hikaye birbirinden güzel, merak uyandırıcı. Bazı hikayelerin sonu beklenmedik bir şekilde biterken, bazılarında ise ne olduğunu okura tahmin ettiren, uzun zamandır okuduğum en güzel hikayelerdi. Seçmek çok zor olsa Kemiksiz Kadın, Bir Garip Adam, Belki Bir İllüzyon eserleri en beğendiğim hikayelerdi sanırım. Herkese tavsiye ederim.
İthaki X serisinin ilk kitabı, iki adet öykü barındırıyor. Öyküler birbiri ile bağlantılı. Daha önce İthaki'nin Karanlık Kitaplık serisinden kitap okunmuşsanız, kitabın size vereceği tekinsizlik hissini biliyorsunuzdur. Maalesef ki ilk defa duyduğum ve Türk Korku edebiyatının kurucularından olan Kenan Hulusi Koray'ın ilk defa bir eserini okudum. Bu hissi o kadar güzel yansıtmış ki. Tekinsiz ve bilinmeyenin arkasından gelecek dehşeti tahmin edemediğiniz öyküleri seviyorsanız mutlaka şans vermenizi öneririm. Son söz'de ise Gerisi Hikaye isimli podcast'i hazırlayıp sunan yazarlar Demokan Atasoy, Işın Beril Tetik ve Galip Dursun'un yazar hakkında düşüncelerine yer verilmiş. Diğer hikayelerini de merak etmemi sağlayan yazar hakkında şu cümle oldu: " İnsan ruhunun derinliklerinde kalmış sırları merak eder, canavarın psikolojisini anlamaya ve anlatmaya çalışır"
Kitabın Konusu: Kuşlar ile ilgilenen Profesör, hasta kızına yardım etmesi için Doktoru arar. Doktor istemese de bu çağrıya kayıtsız kalamaz ve Profesörün evine gider. Kızı yeni uykuya daldığı için kalmasını beklemesini rica eder. Bu sırada belki iyileşmesine yardımcı olabileceğini düşündüğü için hem kendisinin hem kızının başından geçen olayı anlatır.