Kitabı oluşturan röportajların üzerinden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş vaziyette lakin bugün hala işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan işkence, abluka, hukuksuz yerleşim, hoyrat politikalar, orantısız güç kullanma gibi hudut tanımayan vaziyetler artarak mevcut durumunu muhafaza ediyor. İnsanı insan yapan merhametiyse şayet, bu ne vicdanın ne de yüreğin kaldıramayacağı hayat hikayelerini okurken -ister bir Müslüman kimliğiyle, ister bir toprak kavgası gözüyle ya da sadece insanlığının getirmiş olduğu erdemle- bir nebze dahi olsa durup düşünmeli, vicdanı duruyorsa eğer hala sesi kısık da olsa dinlemeli. 'Ben bu hayatları okuduktan sonra kendi hayatıma bihaber devam ediyorsam ve edeceksem şayet kendime insanlıktan nasibini almış diyebilir miyim?'
