Konstantinos Kavafis (29 Nisan 1863- 29 Nisan 1933) Yunan şair. Çağdaş Yunan şiirinin önde gelen isimlerinden biridir.
1863 baharında İskenderiye`de doğdu. 1850 yılında Mısır`a yerleşen İstanbul-Yeniköy kökenli Pedros Kavafis ile Harikleya Fotiyadi`nin dokuzuncu çocuğuydu. Kavafis 7 yaşındayken babasını kaybetti (1870). Babası arkasında eski sıhhatli günlerine nazaran pek bir şey bırakmadı. Aile 2 yıl sonra 1872`de İngiltere`ye gitti. Konstantinos, eğitimini burada sürdürdü. Babadan kalan şirket 1876 bunalımı sonrasında, erkek kardeşlerin de tecrübesizliğinin etkisiyle batınca aile 1880 yılında İskenderiye`ye geri döndü. Kavafisİstanbul'da yaşadığı 1882-1885 yıllarında, Bizans ve Helen tarihini inceledi, demotiki olarak bilinen halk dilini burada tanıdı.
İskenderiye'ye döndükten sonra Su İşleri Bakanlığı'nda uzun yıllar kâtiplik yapmış, İskenderiye Borsası'nda simsar olarak çalışmıştır. Ömrünün son yıllarında gırtlak kanserine yakalanan Kavafis 29 Nisan 1933'de İskenderiye'de yalnızlık içinde ölmüştür.
İlk şiirleri 1903'te Yunanistan'da yayımlandı. Bir yıl sonra 14 şiirden oluşan ilk kitabını çıkardı. 1907'de Nea Zoi (Yeni Hayat) adlı edebiyat dergisinin çevresinde toplanan genç sanatçılarla ilişki kurdu. 1910'da birinci kitabını 12 şiir ekleyerek yeniden yayımladı. 1911'den ölümüne dek şiirlerini dergilerde yayımlayan Kavafis'in 154 şiiri toplu olarak 1935'te yayımlanabildi. Bütün şiirleri 1963'te gün yüzü görebildi. En önemli şiirlerini 40 yaşından sonra yayımladığı için kendisini "yaşlılığın şairi" olarak nitelendirmiştir.
Kavafis konularının çok büyük bir bölümünü tarihten almıştır. Onun asıl ilgi alanı olan Helenistik dönem ve Bizans, bir kahramanlar çağı değil, karmakarışık olaylar, nedensiz gibi görülen savaşlar, uydu krallıklar, sürgün edilmiş kukla krallar, politik dalgalar, kıskanç, tutkulu sanatçılar çağıdır. Doludizgin bir cinsellik bu örgünün dokusuna işlenmiştir.
İç çekerek zamanınızı
geçirmeyin bayanlar;
aldatıcı bir sürüdür erkek milleti.
Bir ayağı toprakta
sudadır öteki ayağı.
Sebat etmezler hiçbir işte, bir amaçta.
İç çekmeyin yani
Sıkmayın canınızı,
Mutlu olmak istiyorsanız uzak durun onlardan!
Hüzünlü bir sesle söylemeyin
yas şarkılarını ve sitemleri
sağırların kulaklarına,
eski bir yanlışlıktır bu
çiçeklerle beliren sonbahar gibi.
İç çekmeyin yani
sıkmayın canınızı,
mutlu olmak istiyorsanız uzak durun onlardan!
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
Kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
Oysa yapacak bunca şey vardı dışarda.
Ah, önceden fark etmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.
İçinde söz sanatına ve imgeye pek az yer verilen, kaynağını daha ziyade tarihten ve özellikle Yunan tarihinden alan şiirler bulunuyor bu kitapta.
Kitabın iki çevirmeni var. Çevirmen(ler) kitabı İngilizce'den tercüme etmiş(ler). Fakat aslı Yunanca. Şiiri bir dilden başka bir dile çevirince bile büyüsü bozuluyor. Araya bir başka dil daha eklenince iyice zayıflar etki ediciliği tahmin edersiniz ki... Ondandır çok hoşuma gittiğini söyleyemem. Ama her şeye rağmen yazarın yaşamöyküsünü ve kitabın girişindeki önsözü, inceleme yazısını okumak güzeldi.
(Büyük bir Yunan şairi olan ve benim de şiirlerini severek okuduğum Yorgo Seferis, Kavafis'ten övgüyle bahsediyor. Bu Kavafis'in iyi bir şair olduğuna işaret ediyor benim için. Eminim çeviriden dolayı bu şekilde bir duygu kopukluğu oluşmuştur.)
İstanbul kökenli olan Çağdaş Yunan şiirinin önde gelen isimlerinden Kavafis'in şiirlerindeki sıcaklığı derinden hissedeceğinizden şüphem yok. Şiirlerinde genellikle tarih konularını ele alan yazarın bu kitabındaki birçok dizeyi kendinizden birer parça gibi göreceksiniz. En önemli şiirlerini 40 yaşından sonra yayımladığı için kendisini "yaşlılığın şairi" olarak görmüştür. Yalnızlık içinde dünya hayatını uğurlayan Kavafis'in şiirlerini mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
" Ölüsü yatarken bu küçücük limanda,
büyükleri sanacaklar hep, o yaşamakta."
Ne zamandır Yunan mitolojisiyle alakalı bir kitap okumak istiyordum ki K. P. Kavafis'in Bütün Şiirleri kitabı çıktı karşıma. Kapsamlı bir şey aramıyordum zaten, elime alıp bakınca "bir taşla iki kuş neden olmasın" dedim ve başladım kitaba. Bazı şiirlerine bayıldım, beğenmediklerim -ya da anlamadıklarım- da epey oldu. Kitabın iyi yanı şu ki; K. P. Kavafis'in şiirlerine kaynaklık eden tarihi ve mitolojik unsurların açıklandığı notlar bölümü var. Buna iki isimle ilgili az çok bilgi edindiğim bir şiirden küçük bir kesitle örnek vereyim.
....
Ama millet Narkissos ve Hermes yerine koydu beni,
Kötü alışkanlıklarım yıprattı, tüketti bedenimi.
....
Irmak tanrısı Kephissos ile arındırıcı suların perisi Liriope'nin oğlu Narkissos bir gün şu birikintisinden su içmek isterken yüzünü görüp kendi kendine aşık olur. Kendine hayranlıkla bakar kalır, bir müddet sonra gücü tükenir ve oracıkta ölür. Tam orada da bir çiçek biter; Narkissos çiçeği.. (Nergis)
Bir diğer isim Hermes. Tanrıların en kurnazı, hırsızların, kumarbazların koruyucusu.. Liri, kavalı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerini ve sporu icat ettiğine inanılan Hermes..
Aşağı yukarı böyle bir kitap, çok fazla tarihi ve mitolojik kahraman var. Bu yüzden her şiirden sonra arka sayfalara gidip açıklama olup olmadığına bir bakın -bilgi sahibi değilseniz- yoksa bir şey anlamadan okumuş olursunuz.
Keyifli okumalar.
Bütün ŞiirleriKonstantinos Kavafis · İstos Yayınları · 2013167 okunma