Joona Linna serisinin 6. kitabı Tavşan Avcısı, geçmişte yaşanmış travmatik bir olayın farklı deneyimlereedeceğim, düşünce yapılarına sahip insanlar üzerine etkisi, seri katil sınıflandırmalarından çılgın katilleri tanımlaması, yan karakterlerin bakış açılarını yansıtması, Dedektif Joona Linna ve Saga Bauer gibi renkli kişilikleei ve kurgunun zihinde görselleştirmeye izin veren bir üslupla işlenmesi gibi yönleri ile keyif aldığım bir kitap oldu. Ancak olayların bağlanma sürecinde tesadüfi bulduğum noktalar, ana olay örgüsüne katkısı olmadığını düşündüğüm uzatılmış ve detaylandırılmış sahneler sebebi ile seride favorilerim Hipnozcu ve Kum Adam olmaya devam ediyor.
İsveç Dışişleri Bakanı evinde vahşi bir şekilde öldürülür. Alarm sebebi ile harekete geçen Güvenlik Teşkilatı bu durumu bir terör eylemi olarak yorumlar. Ancak dedektif Saga Bauer olaya şahit olan hayat kadını ile yaptığı görüşmede bu inanca bir kanıt bulamaz. Saldırı suçu ile iki yıldır Kumla Hapishanesi'nde bulunan eski polis Joona Linna'dan yardım ister. Terörizm şüphesi ile farklı adımlar atan Teşkilat, katilden uzaklaşırken; Joona Linna devletin tüm engellemelerine rağmen bağlantıları kuracak, karanlık sırları açığa çıkaracaktır.
Bağımsız okunabilecek, ana karakterlerin geri planda kaldığı bir kitap olsa da; Joona Linna ve Saga Bauer'ı tanımak ,arka planda yaşanan hayat olayları hakkında bilgi sahibi olmak için sıra ile okunması gerektiği düşüncesindeyim. Kapanış bölümünde öteki kitaba dair merak uyandıran bir olay sahnelenmesi sebebiyle seriye devam edeceğim.